Çok vakitsizdi bu uyku
Bunu kabul et!
Erken bir vaktindeydik gecenin
ve daha çok şey yaşanacaktı
Sabahlara dek...
Çekip de öyle kolay gidilemeyecek bir acının
Sevişeceksen
Karanlıkta sevişeceksin
Karanlığın ödü patlar mutluluktan
Sözüme inan!..
Öyle böyle değil ama,
Çok karanlık olacak
Gözüm
Yaban taylar gibi huysuzlanıp duran
Balıkçı teknelerinde
Liman boyu yürüken
Adım başına bir tane
Denizkızı,Mercanköşklü,Mavişim...
Artık kimse mendil sallamıyor
Giden trenin ardından…
Oysa tren aynı tren, istasyon aynı
Değişen sadece biziz
Biraz da zaman…
Oya gibi işlenmiş ve zarif değil, yazık…
Elma kokan şampuanla yıkardım saçlarımı
Ve gurur duyardım
Her gün bir başka şekil verdiğim,
Ve çocuk aklımla seni büyülediğini sandığım saçlarımla..
Sense yosun kokardın..
Bir hüzün kentinin nüfus kütüğünde kayıtlı adım
Beni o kentin sokaklarında arayın
İklim güzse
Mevsim Ekimse
Ayın adı hüzünse
Bir sarı yaprak yere düşmüşse
Yirmidört saatin hiç birisinde
Mola vermek yok artık
Gece göze uyku yok!
Şimdi anlamak var sokak lambalarının halinden
Eli kolu bağlı beklemeyi öğrenmek
Sessiz gecede.
Ben dalgalı hırçın deniz
Sen o nadide koyda,
Bedenini yosun sarmış bir eski kaya.
Benim sularımda binbir maceranın tuzu,
Senin oyuklarında dokunulmamış aşkın tadı.
Varmak için tadına,
Sınırlarımı kurşun kalemle çizdim
Kurşun geçti
Yüreğim delindi
Hep mutlu olamadım
Sınırlarımı tükenmez kalemle çizdim
Mayıstı
Mevsim bize küstü
Baharın o bildik sevinci
Üzerimizden eksikti
Neler olduğunu anlayacak yaşta
Değilim zannettiler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!