Çocukluğum Şiiri - Muhammet Bora Candan

Muhammet Bora Candan
44

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Çocukluğum

Korktum hayatın arasına karışmaktan, ya canım yanarsa diye.
Bilgisayar oyunlarının arasından çıkıp geldim şimdiye.
Çocuktum, mavi dağlara yürürdüm ve onlar hep mavi kalırdı.
Gökyüzünü elimle yırtardım, yine elimle atardım yolcu uçaklarını.
Güneşin önüne elimi getirirdim gece olurdu.
Yoldakilere bakmaktan kaybederdim yolu.
İple çekerdim yazın yaz kitaplarını kışın ise kar tatillerini.
Bir zeplinle dolaşmak isterdim tüm bir gezegeni.
Biriktirdiğim harçlıklarla yapabileceğimden daha iyi bir uçurtma alırdım.
Bisikletten düşerdim ve herkes gidince utancımdan ağlardım.
Karanlık saçan bir gezegen hayal ederdim, uzayın karanlık oluşundan.
Karanlık bir renk ya da değil, önemli değildi dizimdeki yaramdan.
Bayramlarda erken kalkardım, uyandırırdım herkesi.
Okul pikniklerinde görebileceğime inanırdım perileri.
Derse mola verip oyun oynamaz oyuna mola verip çalışırdım ders.
Bayram harçlıklarıyla atari kasetleri alırdım, heyecandan takardım ters.
Henüz çocuktum ve para bana kağıttan oyuncak gelirdi.
A yolundan B yoluna giden bir aracın hızı değil rengi önemliydi.
Güneşten bir tarafı solmuş polar hırkamla adımlardım kaldırımları.
Sadece Mary Jane'e anlatabilirdim, süper güçlerimin varlığını.
Video oyunları ve filmler en büyük zevklerimdi.
Oyunlar bir gerçek, gerçekler ise birer oyun gibiydi.
Mızıkamdan çıkan anlamsız sesleri bir ben beğenirdim.
Sepetli bisikletimle resmini çizdiğim yerlere giderdim.
Hayatımdaki tek kaykayı bana babam yapmıştı.
Doktorlardan korkmazdım, yeter ki hastalığım engellemesin oyun oynamayı.
Sega Megadrive, çınar ağacına salıncak kurmak, Level Dergisi...
Rüyalarımda devam ederdi Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi.
Karanlıkta eşyaları hep bir şeylere benzetirdim, Sabah horoz sesleri bölerdi uykularımı.
Peter Pan’ın en yakın arkadaşıydım, geçenlerde görmüştüm Tom Sawyer’ı.
Oyuncak bir piyano, satranç takımım ve sarman bir kedi.
Çocukluğumun en güzel hediyeleriydi.
Hayallerimde mumyalar, vampirler… kurtarırdım dünyayı.
Her gün dünyayı kurtarmaktan durduramadım önlüğüme dökülen ayranı.
Açmaktan ufacık kalırdı kalemim.
En büyük gerçeklerden daha huzurluydu en küçük hayalim.
R. Kenshin'in saç rengine oyun konsolumu boyattım ben.
Erişemediğim erik dalları için boy attım ben.
Tekken, Mortal Kombat, Age of Mythology, Fifa...
166 masal hattında bir prenstim
Ve sahiptim pembe bulutların üzerinde bir saraya.
Bi başaramadım gökkuşağının altından geçmeyi.
Kopyacıların benden tek öğrendiği; çirkin yazı okuma yeteneği.
Kapı önüne kilim serip alırdık yanımıza cips, çekirdek, kola.
Çok meraklıydım arkadaşlarımdan korkunç hikayeler duymaya.
Bilmiyordum bile bitirdiğim video oyunlarının sayısını.
Samuraylardan öğrenmiştim, erdemdi hayatın anlamı.
En önemsiz hayalim en mutlu yaşantımdan derindi.
Belki de kördüm ama rüyalarım gerçeklerden daha güzeldi.
Karanlık da olsa bir gökyüzü vardı, tek derdim dizimdeki yaram…
Çocuktum ve benle birlikte büyüyecek sanıyordum kareli şapkam.

Muhammet Bora Candan
Kayıt Tarihi : 29.3.2020 20:13:00