Tık tık vurunca, Nisan yağmurunun tanecikleri.
Pencerenin puslu camına, ne oldu koşup bakacaksın.
İşte o zaman, işte o zaman, çoktan ben seni...
Ben seni, çoktan terketmiş olacağım.
Çekilirken sen odandaki köşene, rahatça huzurlu oturup,
Ben de tanıştığımız yerde, itler gibi ıslanıyor olacağım.
Birden, korkuya kapılıp, ürperip düşüneceksin...
Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
Devamını Oku
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.



