henüz bir istavrit çekti
al yanaklı deniz gözlü çocuk
tahtadan oltası
yedilik yüzü yetmişlik elleriyle
öyle kavradıki
oltada çırpınan isvriti
istavrit olasım geldi yetmişlik ellerinde
ağlayan sonbaharlar ve anaforlarda yutulan
büyük yelkenli aşklar kadar hüzünlüydü
bir istavrit yaşamı
ama bir okadar da vazgeçilmezdi
ayrılmak o yarılmış toprak hamurlu bileklerde
uzaklaşmak istedim
yürümedi bileklerim
deniz gözlü çocuğun elleri
birer coğrafyaydı
uğruna savaşlar verilecek
ne ki istavritin atlantisi
hayat çizgilerinden ırmakların çağladığı avuçların ötesinde
mesele onurlu ölmek değil mi
kelebek öyküsü yaşamlarımızda
yahut yaşayabilmek onurlu bir sevda uğruna
ölememek değilmi hergün öldürülürken biraz
ve aslında pekte önemli değil sadece ölmek biraz
işin önemlisi pullarını dağıta bilmek sürüklenirken
o koca çağlayanlarda
bir keman sesindeki ince sızıyı anlamak asl olan
ağlayabilmek salya sümük vurdum duymaz
utanmadan bakabilmek
fıratın tufanında aks eden çehrene
şavkıya biliyomusun
ay doğmaz it ürüyen gecelerde
yaşamak bu işte
yaşamak ve ölmek bir istavrit suretinde
Kayıt Tarihi : 19.7.2005 18:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!