bir şairi en çok kelimeler öldürür
İ.
bağdaş kurup Beyazıt’ta ihtiyar bir çınarla
/ kaçamak bakışında şairin /
açıp açıp okuduğum şehrengiz
âh! ne yana baksam ben
ne yana baksam hatıralar yaprak yaprak dökülür
içim içime sığmaz nerde bir şair görsem
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Devamını Oku
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Şiir denince akla kafiye gelir, redif gelir, mânâ gelir..Hadi bunlar olmadı diyelim; en azından bir akıcılık gelir. Ben bu şiirde hiçbirine rastlayamadım. Yani bu şiiri seçenler neye göre seçmişler çok merak ettim. Çok daha hak eden şiirler olduğunu yakînen biliyorum.
Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim: Kurtla, kuşla, böcekle İstanbul anlatılmaz.
İstanbul'u İstanbul eden manevi iklimidir.
Ama bakıyorum, derece yapan şiirler kurttan kuştan böcekten bahsediyor.
Yazmış olduğun şiir bence güzel olmuş.Mutlaka eleştirilecektir.Neden Farsça ve Arapça ağırlıklı kelimelerin çok kullanıldığını soran ve yeren arkadaşlar kendilerine göre haklı olabilirler.Sonuçta bu bir yarışma sonucunda ödüle layık görülmüş bir emek.Yorumlar hakaret içermemeli,şairi üzmemeli.Okurken çok zorlanmama rağmen sevdim bu şiiri;ama başkası ne düşünür bilemem.tebrik ederim.
Aynı tas aynı hamam...Madem serbest şiirlere ödül vereceklerdi ne diye konu sınırlaması yok dediler...
Ha bide... Tek fark Mehmet Şah Erincik yazdığı en kötü şiir ile birinci olmuş...Mehmet Şamil Baş ise yazdığı en iyi şiir ile...
Antolojinin İstanbul konulu şiir yarışmasının kadrolu şairlerinden biri olarak ... umarım bir gün sizde yazdığınız en kötü şiir ile birinci olma mutluluğuna erişirsiniz zira taksitlerinizi yarışmaya göre ayarlamıyorsanız
Osman Demircan Kardeş, şiir kitapları okunmuyor demiş. Şiir kitapları değil böyle şiirler okunmuyor. Sonuçta böyle şiirler yazılan şiir kitapları okunmuyor. Haklısın Osman Kardeş. Ama ne yapalım. Bu şiirler ve bu şiirlerle doldurulmuş şiir kitapları kitapçıların vitrinlerini istila etmiş. Netice bu bir tarz deyip geçmemek gerek. Halkta, akılda, hatta kâlpte bir şey bırakmayan bu tarz, bizleri hâla, Yahya Kemal'in, Orhan Veli'nin, Necip Fazıl'ın, Şair Nedim'im İstanbul'a özgü müthiş dizeleri, beyitleri ile yetinmeyle başbaşa bırakıyor. Fakat, bunca yapılan İstanbul üzerine şiir yarışmalarında birincilik almış bir şiirin br tek dizesini bile hatırlayamıyoruz. Bu mu sanat, bu mu eser bırakmak. Neyse sağlık olsun. Ahmet Sandal
Tüm arkadaşlara merhaba...
Öncelikle Şairi kutluyorum, hem yarışmada birinci olduğu hem de iyi bir ürün ortaya çıkardığı için.
Bu bağlamda ben de kişisel görüşlerimi iletmek istiyorum. Herkesin görüşü kendini bağladığı gibi benim görüşümde kendimi bağlamaktadır.
Bu şiiri 2 defa okudum dikkatli bir biçimde. Hızlıca da yapılan değerlendirmelere bir göz attım.
Bana göre bu şiirden 'iyi şiir' kokusu kuvvetlice geliyor. Başka bir deyişle 'ben iyi şiirim' diye dik duran bir duruşu var şiirin.
Bu anlamda şairi tebrik ederim. Ortaya çıkan ürün oldukça kaliteli; şiir diliyle, şiir sesiyle, kurgusuyla, otantik ve bakir söylemleriyle...
Daha sade bir dil kullanılabilir miydi? Tercih şairindir ama tabii ki kullanılabilir. Fakat zaten Osmanlıca yabancı bir dil değildir. Bu sebeple ona 'Osmanlı Türkçesi' denilir. Tarihsel bir birikimin mirasını görmezden gelemeyiz.
Bir de kişinin mesleği ister istemez şiirine yansır. M. Şamil Baş bildiğim kadarıyla Türk İslam Edebiyatı alanında çalışmalar yapan bir araştırma görevlisi. Yani branşı ile özdeşleşmesi şiirine yansıyacaktır. Bu gayet doğaldır.
Kimyacı bir arkadaşım da bir şiirinde 'adın bir siyanür dudaklarımda' demişti. Branşı şiirine yansımıştı ister istemez.
Kısaca kişinin şiir dili kendi epistemik cemaatinden etkilenir, bu oldukça doğaldır.
Bu arada 'keşke her şair yazdığı her şiirinde en az bir tane unutulmaya yüz tutmuş kelimelerden (ki bunlar hangi kökenden olursa olsun yeter ki bu milletin tarihsel süreç içerisinde kullandığı bir kelime olsun) birisini canlandırsa'. Böyle bir tutumla sadece şiire değil, dilimize ve kültürümüze büyük bir hizmet edilmiş olur.
Yapılan eleştiriler neden yapılmıştır diye psikolojik hatta psikanalitik bir yorumlama yapmaya gerek yok. Bu beni ilgilendirmiyor. Ancak 'etik' açıdan eleştirilerde kullanılan ifadeler dikkatle seçilmelidir.
Juri tercihini yapmıştır, bundan hoşnalananlar da olacaktır hoşlanmayanlar da. Bir şiiri herkes beğenmek zorunda değildir. Zira şiire bir tek üniforma biçmek pek uygun değildir. İnsanların şiir anlayışları farklı olabilir. Buna saygı duyarım. Şiir çizgileri farklı olabilir. Ben kişisel olarak şiirde otantiklik, bakir söylem, iyi bir kurgu, şiir dili ve şiir sesinin ararım.
İşin doğrusu aradığım şeylerin çoğunu bu şiirde buldum.
Şiir uzun ama iyi bir kurgusu var.
Söylemler şaire has ve bir şeylerin tekrarı niteliğinde değil. Şiir dili bakir. Ancak şiir oldukça uzun olduğu için şairin adeta detone olduğu yerler de var gibi. Bu kadar uzun bir şiirde bu tür düşüşler olabilir kanısındayım.
Şiir sesi bağlamında müzikalitesinde de zaman zaman sıkıntılar olsa da genelde iyi görünüyor.
meslekten edebiyat eleştirmeni değilim. Başkaları görüşlerime katılmayabilir. Bana göre derece alan şiirler içerisinde birinciliği hak eden bir şiirdir bu.
Tabii ki bu şiir mükemmel değildir, hiç bir şiirin mükemmel olmadığı gibi. Hatta kişisel olarak benim şiir anlayışıma uymayan bir dize kurgusu ve şiir sesi de var orada. Ama bunlar bu şiiriden iyi şiirin kokularının buram buram verdiği görüşümü değiştirmez.
İstanbul hece şiiriyle de anlatılabilir, ama artık kimse Necip Fazıl gibi sembolik, hatta imgeli hece yazmıyor. Hece şiirleri resmen can çekiyor.
İfadeler çok basitte kurgulanabilir. Yıllarca edebiyat hocalarımız bize 'duygularınızı sade ve basitçe anlatın' diye öğüt verdi. Bence bizi ketlediler böyle demekle.
Duygular o kadar basit mi ki basitçe anlatılsın. Neden şiirde örtük anlam, sembolik söylem, imge vs. tercih edilir? Çünkü duygular ve düşünceler açıkça anlatılamayacak kadar karmaşıktır.
Bu anlada bu şiir aslında yeteri kadar örtük hatta bazen açık bir anlama bile sahip. Günümüz şiirinde 'anlamın ölmesi' ya da binlerce metreye gömülmesi gibi bir süreç yaşarken gerektiği kadar imge gerektiği kadar örtük anlamı ile hoşuma gitti.
Sonra bu şiir imgeden de öte tasvir üzerine kurulu gibi. Bu da geleneksel şiir anlayışımızı yansıtmaktadır. Arada yer alan imgeler ise geleneksel şiirin modernize olmaya başlamakla kendisine yeni bir yer edinme gayretinde olduğu şeklinde düşünülebilir.
Jüri üyelerinin şiir anlayışları birbirinden farklıdır, benim takip ettiğim kadarıyla. Eğer onlar, bu şiir üzerinde karar kılmışlarsa, bunu da anlamlı ve önemli kabul durumundayız.
Aksi halde geştaltçı yaklaşımın dediği gibi 'gerçeklik beş para etmez, sen onun nasıl algılandığına bakacaksın' noktasına gelmiş oluruz ki, bu bize zarardan başka bir şey vermez.
Şiirde eleştirilecek yerler olmakla birlikte, insaflı olup gerçekliği de görmek gerekir.
Konuya 'bireysel olarak engellenmiş' duygusuna kapılarak ya da 'ideolojik' gerekçelerle yaklaşmak sağlıklı bir tavır değildir.
Yarışmalara inanmayanlar yarışmalara katılmaz. Kimse kimseyi bu kondua zorlamamaktadır.
Tekrar M. Şamil Başı tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.
Asım Yapıcı
Bu yarışmaya katılmadım. Herhangi bir yarışmayada katılmayı düşünmüyorum. Bu şiirle ilgili görüşlerimi bir şair olarak değil, Şiiri seven bir kişi olarak dile getirdim. Anlamadıklarımı anlamaya
çalışmamı tavsiye etmişsiniz. Okuduğumu anlamamakla ilgili bir sorunum yok. Eğer okuduklarımı anlamasaydım bu şiir hakkında bir görüş belirtme gereği duymazdım.
arkadaşlar nedir allahaşkına söyleyin ya bu bir şiirse hemde HİLMİ YAVUZUN tarzına uygunsa hele helede nurullah genç gibi şiirlerinin tamamını okuduğum bir şair yazarsa bu şiiri birinci diye inanamam arkadaşlar demekki bu jüri bizi bunca yıl kandırmış yazım tarzlarıyla özellikle HİMİ YAVUZ
Anlamadıklarınızı anlamsız yaftasıyla yaftalamak yerine anlayamadıklarımızı anlamaya çalışsak nasıl olur?Hilmi Yavuz anlamış, Nurullah Genç anlamış, Beşir Ayvazoğlu anlamış daha binlercesi anlamış.Önyargı ile değil de saygıyla, anlamak için okursak anlarız...'Böyle bir sonuç beklemezdim diyorsunuz' da herkesin beklentisine göre bir sonuç maalesef olamaz..Evrenin kanunlarına aykırı bu..Jüri üyeleri ve şiir tarzları da ortadayken ağlamak yerine daha da çok çalışmalı değil miyiz en güzel şiir yazmak için.En akıllıcası jüri üyelerinin beğeneceği tarzda şiirler yazmak olmayacak mıydı?Biz istediğimiz tarzda yazalım Jüri üyelerini nazara alacağız..Bir Sunay Akın olsaydı Jüride ya da başka bir şâir elbette o şâirlerin şiir tarz ve anlayışına göre farklı sonuçlar da çıkabilirdi..Belki katılmadınız yarışmaya bilmiyorum ama bir sürü yarışma var birine katılın, birinci olun ve üstünlüğünüzü böyle ispat edin.Bu daha şâirane olur..
Bu yarışmaya doğru düzgün türkçeyle anlamlı kısa ama öz yazılmış bir tane bile şiir gönderilmemişmi acaba. Arapça, Farsça kelimeleri bir araya getirip
ortaya anlamsız cümleler abidesi çıkarmak şiirse ve bu şiirde birinci seçiliyorsa şiirimize ve şairlerimize çok büyük bir haksızlık yapılıyor demektir.Antoloji'nin de içinde bulunduğu bir yarışmadan böyle bir sonuç beklemezdim.
Şairimizi kutluyorum.emek verilmiş.çok güzel tbrk.devamını diliyorum.. Ama benim şiirim dreceye girmi bile imkansızmış.dereceye girmem için.Osmanlıca yada terimlerini bilmedikim,kelimemi bilmem gerekiyordu. neyse kutlarımmm:=)
Bu şiir ile ilgili 406 tane yorum bulunmakta