bir şairi en çok kelimeler öldürür
İ.
bağdaş kurup Beyazıt’ta ihtiyar bir çınarla
/ kaçamak bakışında şairin /
açıp açıp okuduğum şehrengiz
âh! ne yana baksam ben
ne yana baksam hatıralar yaprak yaprak dökülür
içim içime sığmaz nerde bir şair görsem
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Tebrik etmemek elde değil. bir şair ancak bu kadar yoğun olabilir Tebrikler!!!
Martılar kadar anlatabilirmisin o İstanbul'u,
Çamlıca tepesinden bakan gözler, buğulu,
İstanbul'u tasvir edememişsin Allah'ın kulu,
Martılar kadar anlatabilirmisin o İstanbul'u...
Öncelikle tebrik ediyorum sizi.Bazı kısır tartışmalar ve haksız eleştirilere rağmen burada doğru ve yerinde eleştiriler de yapıldı.Bunlardan biri,iki aşamalı eleme yapılırken,asıl jürinin belkide beğenebileceği şiirlerinde elenmiş olabileceği acı gerçeği idi.Diğeri de,madem puanlama bir çeşit ölçme ve değerlendirme yöntemidir.Acilen asıl jürinin puanlaması şiir-şiir,şair-şair liste halinde sitede yayımlanmalıdır.Bu ne mi sağlayacaktır?Elbette böyle bir ölçme,yani puan verme yoluyla şiir yarışması yapma ve derecelendirmenin ne kadar izafi olduğunun görülmesini sağlayacaktır.Sonuçta bir çok arkadaş kıl payı,kimisi de kaç puan geriden dereceye girenleri takip ettiklerini görüp teselli olacaklardır.Son olarak jürinin hece veznini ihmal ettiğini inanıyor ve iddia ederek şunu söylüyorum:Aşağıya eklediğıim şiirim 3.olan şiirden de,mansiyon alan bazı şiirlerden de daha güzeldir!!!Bunun aksi ispat edilebilir mi?Antoloji .com'u asıl jürinin puanladığı Şiirlerin listesini yayımlamaya davet ediyorum. Saygılarımla.
Gönlümdeki İstanbul
Bir rüya ki İstanbul, görene Fatih derim,
Bu düşün müjdesi ardından ben de giderim.
İstanbul aşkı,yürüttü gemileri yerden,
Bir aşk ki,bu aşkın ilhamı tâ peygamberden.
İstanbul bir adımdı, Boğaz'dan Avrupa'ya,
Rüya gerçek oldu, ulaşıldı üç kıtaya.
İstanbul neresi deseler,Topkapı derim,
Nükseder,Mukaddes Emanetler'de kederim!
Şehrin ruhu varsa,eminim Topkapı'dadır,
İstanbul'un yedi tepesi bu tapudadır.
Şaşarım bazen,İstanbul onları mı bekler?
Onlara mı emanet,İstanbul'da ki kökler?
İstanbul neresi deseler, Eyüp'tür derim,
Tek bir yıldız inmişte gökten,hayret ederim!
Bin yıllık akınlardan önce gelmiş akına,
İstanbul uzakken,onlar getirmiş yakına.
Vermişler Fatihlere fetih için ilhamı,
İstanbul'un fethi ki,bu ilhamın devamı.
İstanbul neresi dense,Sultan Ahmet derim,
Ayasofya' ya, fethi hissetmeye giderim!
Aklıma gelir,hoş Süleymaniye Camisi,
Banisi Koca Sinan,Süleyman'dır hamisi.
Cem etse de ismini,şiirle Yahya Kemal,
Bayram Sabahı bile, onu anlatmada lâl!
İstanbul güzel mi dense,şiir gibi derim,
Kanlıca,Küçüksu,Boğaziçi'ne biterim!
Saf bir güzellik ki, yalnız şairler haberdar!
Güzel ne var,Cihangir'de gurup vakti kadar?
Nedim'le başlar övgü, her şair bir fasıla,
Beyt, mısra ne varsa, İstanbul'adır hasıla.
Galata Mevlevi hanesi Şeyh Galip kokar
Şehrin masal silüeti Üsküdar' a bakar.
Kılavuz kaptan olur,dar Boğaz'da fenerler!
Rumeli Hisarı, Haliç, ne de güzel yerler!
Bu şehrin her köşesi,kanım,emeğim,terim!
İstanbul' da mekan,ahirette iman derim!
Mehmet Sertpolat
Öncelikle tebrik ediyorum sizi.Bazı kısır tartışmalar ve haksız eleştirilere rağmen burada doğru ve yerinde eleştiriler de yapıldı.Bunlardan biri,iki aşamalı eleme yapılırken,asıl jürinin belkide beğenebileceği şiirlerinde elenmiş olabileceği acı gerçeği idi.Diğeri de,madem puanlama bir çeşit ölçme ve değerlendirme yöntemidir.Acilen asıl jürinin puanlaması şiir-şiir,şair-şair liste halinde sitede yayımlanmalıdır.Bu ne mi sağlayacaktır?Elbette böyle bir ölçme,yani puan verme yoluyla şiir yarışması yapma ve derecelendirmenin ne kadar izafi olduğunun görülmesini sağlayacaktır.Sonuçta bir çok arkadaş kıl payı,kimisi de kaç puan geriden dereceye girenleri takip ettiklerini görüp teselli olacaklardır.Son olarak jürinin hece veznini ihmal ettiğini inanıyor ve iddia ederek şunu söylüyorum:Aşağıya eklediğıim şiirim 3.olan şiirden de,mansiyon alan bazı şiirlerden de daha güzeldir!!!Bunun aksi ispat edilebilir mi?Antoloji .com'u asıl jürinin puanladığı Şiirlerin listesini yayımlamaya davet ediyorum. Saygılarımla.
Gönlümdeki İstanbul
Bir rüya ki İstanbul, görene Fatih derim,
Bu düşün müjdesi ardından ben de giderim.
İstanbul aşkı,yürüttü gemileri yerden,
Bir aşk ki,bu aşkın ilhamı tâ peygamberden.
İstanbul bir adımdı, Boğaz'dan Avrupa'ya,
Rüya gerçek oldu, ulaşıldı üç kıtaya.
İstanbul neresi deseler,Topkapı derim,
Nükseder,Mukaddes Emanetler'de kederim!
Şehrin ruhu varsa,eminim Topkapı'dadır,
İstanbul'un yedi tepesi bu tapudadır.
Şaşarım bazen,İstanbul onları mı bekler?
Onlara mı emanet,İstanbul'da ki kökler?
İstanbul neresi deseler, Eyüp'tür derim,
Tek bir yıldız inmişte gökten,hayret ederim!
Bin yıllık akınlardan önce gelmiş akına,
İstanbul uzakken,onlar getirmiş yakına.
Vermişler Fatihlere fetih için ilhamı,
İstanbul'un fethi ki,bu ilhamın devamı.
İstanbul neresi dense,Sultan Ahmet derim,
Ayasofya' ya, fethi hissetmeye giderim!
Aklıma gelir,hoş Süleymaniye Camisi,
Banisi Koca Sinan,Süleyman'dır hamisi.
Cem etse de ismini,şiirle Yahya Kemal,
Bayram Sabahı bile, onu anlatmada lâl!
İstanbul güzel mi dense,şiir gibi derim,
Kanlıca,Küçüksu,Boğaziçi'ne biterim!
Saf bir güzellik ki, yalnız şairler haberdar!
Güzel ne var,Cihangir'de gurup vakti kadar?
Nedim'le başlar övgü, her şair bir fasıla,
Beyt, mısra ne varsa, İstanbul'adır hasıla.
Galata Mevlevi hanesi Şeyh Galip kokar
Şehrin masal silüeti Üsküdar' a bakar.
Kılavuz kaptan olur,dar Boğaz'da fenerler!
Rumeli Hisarı, Haliç, ne de güzel yerler!
Bu şehrin her köşesi,kanım,emeğim,terim!
İstanbul' da mekan,ahirette iman derim!
Mehmet Sertpolat
1.OLAN ŞAİRİMİZİ TEKRAR KUTLARKEN ,SONUNDA DAYANAMAYIP KENDİ ŞİİRİMİ DE SİZLERE SUNMAK İSTEDİM.ÖZÜR DİLERİM.
SAYGILARIMLA.
ŞERİF KÖYAN
İSTANBUL
Somutça kıvrılarak
Teninin sıcaklığını hissederken özlemek seni.
Deniz dibi akıntısı gözyaşlarım.
Anadolu yakası ayağı kırmızı ışıklı Boğaziçi,
Rumeli’nin pembe elmas hisarları.
Korkuluk hisleriyle birlikte memleket kumruları.
Uzun oturmuş karanlık yakamozlar...
Naralar demleniyor ıslak sabahların,
Konuyor,gözlerimin üstünde
Beyaz çırpar kanat donukluğum,
Kazanılmış terk etmeler,
Her şeyi ile aynı olup benzemeyen birbirine
Kırık çizgili uzay hislerim.
Koyu sessizliği bozan,
Zaman nehrinin ışıltısı.
Haliç gibi kutsal kokar yürüyüşlerim.
Unuttuğum ayak izleri…..
Geri döner gibi gitmektedir,
Aydınlık sonralarım.
Telefondaki sesim kalsın!
Bunu bile ikircikli isterim.
Hızlıca yol alan,
Sadece Bedenim!.
Elveda,
Enson memleketim.
10.04.1991
öncelikle şairi kutlarım, çünkü yazdığı şiiir yada herneyse bir insan emeğini temsil ediyor ve ne olursa olsun saygı duyarım. Bu tür ve uslupdaki şiirlerin en güzel örnekleri o dönem şairlerince verilmiş zaten bunları oturup okumak ve feyz almak isteyenlere de saygım sonsuz. Ama siz eğer bu türde ve uslupta şiir yazmak istiyorsanız ve bunu savunuyorsanız en azından geçmişte yazılanları okuyun, okuyun da daha iyilerini yazın bizde feyz alalım yok eğer çokbilmişlik yapıp böyle yazılmış bir şiiri üstelik o dönemde yazılmış olanlarla kıyaslanamayacak bir şiiri göklere çıkarıp o dönemde bile dereceye giremeyecek bir çalışmayı birinci şeçerek ÇAGDAS TÜRK SİİRİNİ devenin adımlarına uyduracağınızı sanıyorsanız yanıldığınızı belirtmek isterim üstelik bu yanılgınız Türk Dil Devrimi'nden beri devam ediyor.
Not : Bu ülkenin Gerçek şairleri ve Ozanlarının çoğu köy enstitülerinden yetişmiştir. Bu enstitüleri ve halkevlerini kapatan zihniyet te bellidir...
Eskiler İstanbul'u yaşamış yeniler ise İstanbul'da yaşıyor.Şiiri gerçekten çok beğendim.Yalnızlığına terk edilen aziz bir şehrin göz yaşlarına dokunabildim bu şiirde.kaderine terkedilmişliğini haykıramayan bir şehrin dili olan şairi yürekten kutluyorum.
Bazı arkadaşların şairin tahsiline yönelik yapmış olduğu eleştiriler beni fazlasıyla üzdü.Bu şiir gerçekten hakkı verilmesi gereken güzel bir şiir.
Dil konusuna gelince, daha geniş kitlelere hitap etmesi ve bu haykırışın herkes tarafından duyulması için sade bir üslup kullanılması bence de daha uygun olurdu;lakin şairin takdirine saygı duyuyorum
ümraniye bld-antoloji.com2007 istanbul konulu şiir şartnamesi
1-İstanbul konulu şiirler dikkate alınmayacaktır
2-Anlam bakımından olumlu şiirler dereceye giremeyecektir
3-Şiirlerde kafiye ve hece ölçüsü kullanılmışsa şiir dikkate alınmayacaktır
4-Şiirlerin uzun olması zorunludur
5-Noktalama ve imla hatası yönünden zengin olması şarttır
6-Şiirin sonuna gelindiğinde baş kısmın unutulmasını sağlayacak kadar kopuk olmalıdır
7-Birinci seçilecek şiirin 2006 yılı yarışmasında dereceye girmiş olması şarttır
8- Türkçenin güzel ve açık kullanıldığı şiirler yarışmaya dahil edilmeyecektir
9-Şiirler de büyük ve küçük harflerin kullanımının tamamen karışık olması zorunludur.
SAYGILAR. SAÇMA SAPAN ŞİİRLERİNİZİ BEKLİYORUZ...
O güzel şiirinizi ve sizi kutluyorum
Yüreginizden sevgi kaleminizden şiir eksik olmasın
www.siirler.senligi.com
İnternetin yaygın kullanıma başlanmasından sonra, bir takım insanlara sanal bir cesaret geldi. Bu çok önemliydi. Çünkü kendini hiçbir işe yaramaz, zavallı, yenilmiş hisseden herkes bu sayede cesaretini yeniden kazandı.
Daha önce Enver Ercan veya Hilmi Yavuz veya Nurullah Genç gibi edebiyat adamlarına hiçbir şekilde ulaşması ve onların dikkatini çekmesi kabil olmayan kabiliyet yoksunu adamlar (ki bu adamlar neden şanslarını, atıyorum, gündelik işlerinde evlerinde barklarında veya kahvehanelerde veya marjinal bir şekilde sirklerde, ringlerde falan aramazlar da dünyanın en zor işlerinden birisi olan şairlikte bir yerlere gelmeye çalışırlar asla bilmem!) internet sayesinde cesaret bulur ve bu insanları eleştirebilirler :))
Ama aldanıp sanırlar ki, onları eleştirebilmekle bir anda şair oluruz!
Budalalık bayrağını daha da yükseğe çıkarmak isteyen bazıları da, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, tuhaf isteklerde bulunurlar. Yok efendim neyi neye göre belirlediniz, puanları kim ne kadar verdi, kimin kiminle akrabalık derecesi nedir falan filan… Neredeyse adamlardan (akıllarına gelse!) vukuatlı nüfus kayıt örneği isteyecekler.
Ya o yemin edilmesini isteyen yoruma ne demeli?
:))))))))))))))))))))))))
Beyler! Kendinize gelin. İnternet size yarışma fırsatı verdi; yoksa insanlara hudutsuz bir şekilde saldırma fırsatı değil. Tamam elbette her kaybeden kişi kaybetmeyi kabullenme olgunluğuna sahip olamaz; bunu herkesten beklemek yanlış olur. Ama, bir adabı vardır istemenin de. Herkes haddini bilsin. Amacınız bağcıyı dövmek ise (ki öyle görünüyor!) sanata ve kültüre bu görülmemiş bir ölçüde değer veren bir Belediye kurumunu yereceksiniz doğal olarak. Azgınlıkta cılız gövdelerinizle boğaları geçeceksiniz.
Ama unutmayın ki sanata uzanmış bir eli yumulmaya iterek, kalpleri rencide ederek daha büyük bir kötülük ediyorsunuz. Haddinizi bilin. Kalp inceliğinden yoksun bir dünya görüşünün sahibisiniz. Gerçi üç kuruşluk edebiyat bilginiz var ama bencillikte kıçınız tavana vuracak kadar bencilsiniz. Büyük ve görkemli bir jüri tarafından başarılı bulunmuş bir adamı kırmakta sınır tanımıyorsunuz.
DÜŞMENİN SINIRI YOK! Bunu gördük.
Düşün düşebildiğiniz kadar.
Ya da nedamet getirin, özür dileyin.
Bu şiir ile ilgili 406 tane yorum bulunmakta