İmkansızı başarmanın da,
Kaybetmenin adını da,
İlk görüşte olanların da,
Adını aşk koydular.
Çöller aşıp kavuşmanın da,
Vurursun kıyıma mehtabı seyrederken,
Sana benzetirim Ay'ı geceme ışık saçarken,
Bilinmez bir rüyaya dalarım çalan türküyü dinlerken,
Şafak söküyor hoşçakal beş yılım.
Hoşçakal beş yılım,
Sabretmek, beklemek mi sessizce,
Her şey yitip giderken ellerinden,
Umursamazlık mı yoksa erdemlik mi,
Bütün çareler tükenirken.
Çok zaman geçti ne gelen var ne giden,
Dokuz yıl geçti, sensiz geçen her an,
Zaman durmuş gibi, hüzünle dolu her yan.
Ezgi, adınla yankılanır boş odalar,
Hasretinle kavrulan yüreğim, sessizce ağlar.
Seni bekledim, mevsimler boyu,
Bir ağustos şafağı söktün yüreğimde,
Estin seher vakti yel oldun zemheride,
Hatırlarım seni her Ezgi'de,
Vurgun yedim ben sen denizinde.
Hatırı var gözlerinin kızamam sana,
Seni aradım hep,
Dinlediğim şarkılarda , okuduğum
kitaplarda.
Bazen gün batımında bir sahilde,
Seni anımsadım hep geçtiğim
yollarda, İstanbul'un dar
Gecenin sessizliğinde yankılanır adın,
Her yıldızda seni ararım, her nefeste adını anarım.
Ezgi, seninle dolu bu kalp, sensiz nasıl dayanır?
Gözlerim ufka dalar, hep seni arar.
Günler geçer, aylar döner,
Gecede saklı bir hüzün gibi,
Sesin yankılanır rüzgârda hâlâ.
Gözlerin yıldız, düşlerin bahar,
Sensiz bu dünya yetim kalır.
Gözlerim yollarında çizgilerden,
Sonbahar rüzgarı estiğinde,
Yapraklar gibi döküldü umutlarım.
Ezgi, seninle dolu bu dünya,
Şimdi sensiz bir hayal, bir yalnızlık anı.
Gözlerim aradı seni her köşe bucakta,
Süzülürken akşamın sessizliğiyle,
Gönlümde bir hüzün, bir özlem var.
Ezgi, seninle dolup taşan bu yürek,
Sensizliğin girdabında savrulur, perişan.
Her sabah umutla uyanırım,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!