Gecede saklı bir hüzün gibi,
Sesin yankılanır rüzgârda hâlâ.
Gözlerin yıldız, düşlerin bahar,
Sensiz bu dünya yetim kalır.
Gözlerim yollarında çizgilerden,
Sonbahar rüzgarı estiğinde,
Yapraklar gibi döküldü umutlarım.
Ezgi, seninle dolu bu dünya,
Şimdi sensiz bir hayal, bir yalnızlık anı.
Gözlerim aradı seni her köşe bucakta,
Süzülürken akşamın sessizliğiyle,
Gönlümde bir hüzün, bir özlem var.
Ezgi, seninle dolup taşan bu yürek,
Sensizliğin girdabında savrulur, perişan.
Her sabah umutla uyanırım,
Gitmek gerekiyor bazen,
Bazen vazgeçmek.
Unutup tüm güzel şeyleri,
Acılar doğarken geceden.
Güzel anımsıyorum seni,
Bakışların,gülüşlerin canlanır gözümde efkar düşünce yüreğime,
Bir sızı seni anımsatır, tuz bastıkça üzerine,
Uykumu kaçırır hep o şarkı, açar ruhumda kapanmaz bir yara,
Hüzünleniyorum,
İstanbul'u izlediğim gecelerde.
Mapushane, kapalı parmaklıklar ardı mıdır?
Yoksa dört bir tarafına düşler kazıdığın oda duvarları mı?
Zemheri midir kışın en soğuk ayı,
Yoksa yalnız ısıttığın taştan döşek mi?
Yokmuş tek cevabı hiçbir sualin,
Kulaklarımda yankılanırken Ezgi fısıltısı,
Ansızın yalpalıyordum.
Bilmeden gidiyordum bildiğim yolu,
Kayboluyordum sisli bir gecenin avcunda.
Karanlık sinesine çekiyordu yıldızları,
Rüzgar uğulduyordu.
Kasvetli bir İstanbul akşamı tüterken sigaram,
Dolar içime açılır yaram,
Bulamadım ki bir gezgin, izini soram,
Neredesin gül yüzlüm, can parçam.
İzini sürerim bilmediğim yollarda,
İçimde çırpınır karadeniz, durdurak bilmeden,
Yaprak döker yüreğim , sonbaharı görmeden,
Göç eder umutlarım,mevsimi gelmeden,
El ver tabip zamanım geçmeden..
Vurur fırtına bükülür belim,
Yıllar yıl aldı sen yine gelmedin,
Yine koparmadın dallarımdan meyvelerimi,
Kim toplar kim alır bu yükü üzerimden,
Yine benimle mi çürüyecek meyvelerim.
Gelmeyeceksen söyle bir başka bahara kalsın umutlarım,
Ben kök salar beklerim varsın kırılsın dallarım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!