İsmet Murat Şiirleri - Şair İsmet Murat

EY PİR'İ FANİ
Misafir olarak yanıza varsam,
Hasbihal ederek yanda otursam,
Maziye yönelik meseller sorsam,
Antikadan haber vermezmisiniz.

EYVAH 1
Sansar ile tilki nikâh kıyınca,
Kümese endişe doluyor eyvah.
Kurtlar kocayıp ta, şaftı kayınca,
İtler ulu orta uluyor eyvah.

EY VAH 2

Bir çakal sürüsü dadanmış köye,
Ulu orta yerde uluyor ey vah.
İt ile anlaşmış dalmış sürüye,
Besili kuzuyu buluyor eyvah.

EY VAH Kİ EYVAH
Peyda oldu Timurlenk'in filleri,
Hortumluyor bir bir karanfilleri,
Kim getirdi bilmem çetrefilleri.
Sömürüyor sömürüyor yetmiyor.

EY VA Kİ EY VAH 2

İkrar eyliyorum kendi namıma,
Aldırmadım şöhretime şanıma,
Cirmim ile vardım pirin hanına,
Çaldım kapısını ulaşamadım.

EY YÂR 2

Sanki bir melek gibi bulutlar arasından,
İzliyorsun ey canan derya, dehliz'lerini,
Bir umut fışkırıyor gönül macerasından,
Bekle ey yâr geliyorum, ayırma göz'lerini,

EY YÂR
Ahd edip yoluna kurban olduğum,
Uğur'un da sararıp ta solduğum,
Cemalinde ben kendimi bulduğum,
Bayramdan bayrama gelsen ne olur.
Gelip yüzümü güldürsen ne olur.

EY YÂR 4
Kara kıştan sakınarak özünü,
Güneş vurup buzu çözdüğünde gel.
Kelebekler seher vakti gözünü,
Açıp gök yüzünü süzdüğünde gel.

EY YÜCELER YÜCESİ
Hazreti İbrahim ki atılırken ateşe ,
Elem, yas'a, büründü arz'ı, seması yurdun,
İlahi fermanınla emreyleyip peş peşe,
Ya naru kuni berden ve selamen
Buyurdun,

EY ZALİM
Dizlerinde ferin yok, Gözlerin kan çanağı,
Nefse esir olmuşsun, şeytanın oyuncağı,
Dilin fücur konağı, dişin domuztırnağı,
Taze kana susamış vampiri andırırsın.