Ocaklıklarda yanan ateşler
Ateş karıştırılan maşalar, köz kağılar
Nerede koyu sohbetlerle içilen
İsli, paslı cezvelerde yapılan kahveler
Kırk yıl hatırı sayılır cinsten
Bastıklar, belbenler, tarhanalar
Benden uzak durdun, benden ayrıldın
Rüzgarlar kopardı, düştün, savruldun
Söyle şimdi rahat, mutlu mu oldun
Ellerin elimi ver diyor sanki
Buğulu gözlerin gel diyor sanki.
***
Atlı arabayla gezerdik köy köy
Çerçilik yapardık Çukurovada
Bağırırdık erik, elma var diye
Ne güzeldi o günleri özledim.
*
Üzüm sandıkları olurdu beşik
Şöyle sarılınca bütün dünyayı
Unutacak yarim olmadı Rabbim
Çok çalıştım, gayret eyledim ama
Gönlüm huzur ile dolmadı Rabbim.
*
Yetişmişti goncam yanı başımda
Mızrak oldu bakışların sanki benim gözümde
Bom boş, anlamsız kalır,tesiri yok özümde
hayatın birikimi kırışıklar yüzümde
Yeni yeni hatları oluşturdu ne deyim.
***
Sarmak arzularıyla sana açılan kolum
Kanunu tanımaz, yasaya uymaz
Anayı, babayı, atayı saymaz
İhtirası bitmez, gözü hiç doymaz
Söyle insanlığın neresindesin?
*
Kapalı alanda içer sigara
Karlar mı eridi, bahar mı geldi
Çiçekler mi açtı. Ne oldu böyle
Bir neşe, bir ahenk aldı dört yanı
Düzen mi değişti. Ne oldu böyle.
***
Baktım ki yüzlerde tebessüm arttı
Nurlu siması ile ışık saçıyor
Helal olmayandan daim kaçıyor
Kur’ana, Sünnete uygun yaşıyor
Zikrediyor her an Mümin kardeşim.
**
Alın teri ile kazanır para
Mütevazi ol sen desinler alçak
Kulu bilmese de Hak bilir mutlak
Küfür ehli ile olmalı bir fark
Adam gibi adam olmak zor iştir.
*
Kırk hesap yaparak at sen adımı
Çok sevmiştim O’nu ben unutamam
Neredesin şimdi? Neylerim canan
Her günüm hüzünlü, her günüm hicran
Yol verin, Yol verin. Dağlar yol verin
Gidin sevdiğimi tutun getirin.
***
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!