Giymişim üstüme tonca elbise
Yinede üşüyom derdim çok oldu
Hasretim bir sıcak olan nefese
Hasretim bitmedi derdim çok oldu
Kucaklardım dostu haftada ayda
Yaktın ciğerimi üzüldüm gardaş
Elden bir şey gelmez bilirim dostum
Sen bize sabırdın hemide sırdaş
Allah’ım affetsin hep seni dostum
Nacar’ların hası yiğit bir evlat
Allaha söz verdik kavlü belada
Haktan gayrisini bilmeyiz abi
Mezara koyarlar öğe selada
Ezrailden başka bilmeyiz abi
Takatimiz varken hakka gidelim
Gidiyorum bu ellerden
Al servetim senin olsun
Kurtulayım o dillerden
Neyim varsa senin olsun
Çok mu istedin gideyim
Toprağını güzel güzel sürmesse
Emekleri boşa gider çifçinin
O toprağın kıymetini bilmesse
Emekleri boşa gider çifçinin
Ekinini güzel güzel ekmeli
Yakma nolur nara beni sana bu canım feda
Allah’ım kapına geldim aciz fakir bir geda
Kapına gelmiş biçare yaptım ibadet eda
Utancımı bildiririm affet nolur Allah’ım
Padişahim sana geldim elimi açtım sana
Yusuf gibi zindanlara atıldım
Uşak olup pazarlarda satıldım
Sultan gibi bu aleme katıldım
Utanarak geldim sana Allah'ım
Frakıyla Yakub ağlar kör oldu
Topraklar yeşermez güller açmazdı
Nehirler fışkırıp coşkun akmazı
Anne evladına asla bakmazdı
Sen gelince baktı ya resulullah
Kisranın sarayı durmuş ayakta
Öyle bir dermansız derde düş oldum
Derdimin dermanı acep yokmudur
Dermanı ararken sararıp soldum
Halime biçare olan yokmudur
Vay benim halime virane olmuş
Özlemişim ben Erciş’in suyunu
Çok bilirim dostlarımın huyunu
Salındagel görem selvi boyunu
Her haliyle güzel bir yer Erciş’im
Yeşil olur bağı bahçesi yazın



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!