Ey büyük Atatürk!
Özürle başlamak isterim söze.
Tutuştum, yandım, dönüştüm köze.
İtiraf etmeliyim itiraf size,
Bir öğretmen olarak çok, çok benim hatam,
Özür borçluyum size sevgili Ata’m!
Kader koydu beni çaresiz derde,
Gözlerime indi kapkara perde,
Gökteki Ay Güneş yıldızlar nerde?
Yıldızım güneşim annemmiş meğer!
Öksüz yetim kaldım gülmem bir daha,
Rehberimiz Kur-an hedeftir turan,
Bilmeyenler bilsin ülkümüz bizim.
Türk uyanık olur uyumaz bir an,
Hep güçlü kalmalı ülkemiz bizim.
Türk’e barbar derken gâvur dölleri,
Yüzde kılıf olur sakın aldanma,
Doğruyu insanın özünde ara!
Güneş doğar batar, sürekli sanma,
Işığı insanın gözünde ara!
Kalben dürüst olan menzile varır,
Sen, Müslüman Türk’ün ar bahçesinde,
En güzel çiçeksin gül kızım, gül gül!
Sen, evimizin sevgi köşesinde,
Her zaman sevinçle gül kızım, gül gül!
Helal süt vererek büyüttük seni,
Senin için türlü hayale daldım,
Sevda harmanından payımı aldım,
Mevsim kurak geçti eli boş kaldım,
.........Boşa geçmiş oldu gençlik çağlarım,
.........Yanarım derdime yanar ağlarım.
Ana gibi yar,
Vatan gibi diyar,
Sevda gibi nar olmazmış!
Bu üç sevda var ya, bu üç sevda
İnsanı fena yakarmış!
Yıl 1915
Anadolu kan ağlıyordu.
Ama yılmıyordu, cesurdu.
Düşmana yurt vermiyordu.
Avazı çıktığınca haykırıyordu:
“ Çanakkale geçilmez! ”
Dinle oğul dinle baba sözünü,
Vurdumduymaz olma hayatta oğul!
İyi kalpli ol aç gönül gözünü,
Bakar görmez olma hayatta oğul!
Rabbine kulluk et şeytana asla,
Dilinden dökülen sözlere bir bak,
Yakıp yıkacağı gönülü düşün!
Yakacaksan aşkın ateşiyle yak,
Güzele sunulan ödülü düşün!
Âşık sevdiğini görmeden tanır,
Başarılar kutlarım üstadım selam size
Kutlarım çok güzel mıstalatdı zevkle okudum, gönlüne sağlık..
Gayesiz insan serseri mayına benzer kaleminize sağlık
Mesut Özbek