Yolda tabelasını gördüğümüz
İnip te yolumuzu sorduğumuz
Gölgede dinlenip, oturduğumuz
Ne kadar da benziyor bizim köye
Şu koyunlarını seyrettiğimiz
Dökülür ozan sazından seslenir
Tellerinde dile gelir türküler
Kilim gibi nakış nakış işlenir
Ellerinde dile gelir türküler
Turna olur uçar uzak ellere
Yükü cevher olanların
Dillerinden ballar akar
Kabı bilgi dolanların
Dillerinden ballar akar
Bir yiğit âşık onlunca
Dağları aşamadım
Yare kavuşamadım
Yar bana haber salmış
Neydem ulaşamadım.
Dağların ardındayım
Ne deli bir yüreğin var
Senin be! Ne deli!
Eğseydin boyun
Çekseydin
Ciğeri beş para etmez
Üç beş densizin
Eğer emek harcıyorsa
Alın teri döküyorsa
İş yapıp çalışıyorsa
Emekçiler birleşmeli
Dine mezhebe bakmadan
Küçükken evimizden
Demir madeninin çıktığı
Dağlar görünürdü
Yıllar sonra eridi dağlar
Tepeler, kayalar
Bilek gücüyle, emekle
Toplanıp da cem olan cümle canlar
Kırkların hak meclisinde duranlar
Söyleyin bana ne kabahtim var
Durdum darınıza söyleyin dostlar
Darda yüzümüzü ak eyleylim
İnsanların güzelisin
Dostum kendine iyi bak
Bizim için kıymetlisin
Dostum kendine iyi bak
Taş değmesin ayağına
Kızıldağa doğru yola koyulsam
Lik çayına ayaklarımı soksam
Susuz Belde de bir türkü tuttursam
Gitsem Samancı Deresine gitsem
Hapa yol üstünde sizi karşılar
Teşekkürler-Şiir dostlarına saygı ve selamlar-İsmail Güngör