Elektrik çarpmaz tedbirsizlik çarpar
Dursun artık bu fahiş zamlar
Ne yapsın bu şartlarda bir gariban
Sarılsın yeter sosyal yaralar.
Bir lambası var onu yakamaz
Allah en büyük hakikat
O'nda nizam, O'nda şefkat
O'nda birlik, O'nda rikkat
Gökleri yarattı kat kat.
Kovulmuş şeytandan sığınırım Allah'a
Rahman ve Rahim olan Allah'a.
Vay haline ayıpları ifşa eden her birine
Kaşıyla, gözüyle her alay edene
Malı biriktirip, sayıp dökene
O sanır ki malı ebedilik verdi kendisine
Hayır elbette atılacaktır Hutame'ye
Sen ne bilirsin Hutame de ne?
Rabbini inkar edenin hali
Fırtınalı bir günde kül misali
Rüzgar esince külden eser kalmaz
Kafir olan amelinden faydalanmaz.
İftar yemeği yok mu?
Nasıl da özlemişim
Bir davet eden yok mu?
Bu gün de acıkmışım.
Senin için gönlünü ferahlatmadık mı
Ve yükünü üstünden kaldırmadık mı
O bükmüştü senin belini
Ve Seni anarak yükseltmedik mi
Artık doğrusu güçlükle beraber bir kolaylık var
Doğrusu güçlükle beraber bir kolaylık var
Sene altmış sekiz Suruç'ta doğdu.
Ninesi o gün adını "İsmail" koydu.
Küçük yaşta ailesi Antep'e göç eyledi.
Artık Antep'te çalışıp burda ikamet etti.
Üzme gel sen yeter
Aç gönlünü bana
Bu kadar naz yeter
Bir adım at bana.
Kaçıncı ayrılık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!