İsmail Altın Şiirleri - Şair İsmail Altın

İsmail Altın

Zaman gözlerinde erirken
Kaybolmuşluğun o soğuk hissinde
Biraz kırgın mısın ne
Şehrin ayazı iğnelenirken tenimde
Ben sadece sana fısıldadım baharı

Devamını Oku
İsmail Altın

Oysa sen en nadide çiçeğisin gönlümün...
Sevgili "ben gülüm aşkın bağında" der ve ekler
"Beni dikenimden tuttuğun gün seninim."
Sevgili güldür çiçekleri kıskandıran...
Kavradı yüreğim seni herşeyinle
Aşkın kanatsın ellerimi dikenleriyle

Devamını Oku
İsmail Altın

Çocukluğumun ürkek zamanlarında
İki sokak ötesinin yabancı bir diyar sayıldığı
Daha sen yokken
Henüz kirlenmemiş tenimde beliren damarlarımda
Seni bekliyordu zaman

Devamını Oku
İsmail Altın

Önce maviydi ölen.

Gün batarken kararıyordu okyanus
Tüm ihtişamıyla gri, kasvetli
Gözlerinden damlayan yaş gibi.
Aşıktılar

Devamını Oku
İsmail Altın

Gülüşünle başladı bu hikaye
Uzun uzadıya sürmüş bir sohbetin tadında
Ya da gözlerinin büyüsünde
Biraz kahve tadında..

Yıldızlar kararmadan bitmeyen sesinle

Devamını Oku
İsmail Altın

Acıdan soyutlanışı ellerimin
Güllerin en güzelini kavrarken
Gözlerinde bir başka güzel
Özlediğimde
Her gün
Biraz daha

Devamını Oku
İsmail Altın

Karanlığa kilitlenmiş gözlerin
O aşkın rüzgarında savrulur
Hasretinden örselenmiş bedenin

Güruhtu ömür
Sohbetinin karşı kefesinde

Devamını Oku
İsmail Altın

Puslu bir bakıştı bu gelen
Göğün mavi aldatmacasında
Toprağın kızılında kayboluyorum
İnsanlar kalkıp gidiyor yanımdan bir bir
Durma, şarkılar söyle bana
Çölde kalmış ruhuma bir vaha olsun

Devamını Oku
İsmail Altın

Duyma
Kulakları yırtarcasına duvarlara çarpan o sesi
Gel ey arabacı
Bir daha geç kaldırımlardan
Geç ki sesin sesini bastırsın
Aklımıza çarpan çekicin zonklamasını, dağıtsın Kalplerdeki bütün zehabı

Devamını Oku
İsmail Altın

Çiçekler açmıştı yüreğimin katı sarsıntıları arasında
Sen ay ışığıydın gece yürüyen gölgelerin adımlarına
Gözlerin dalgası denizlerin yüzüme çarpan
Ellerin yapraklarını dökmüş gül ağacı
Saçların sarmaşık bezeli simsiyah duvarı
O sensizliği, sessizliği

Devamını Oku