Afrika da aç bir çocuk yüzüyüm para eden bi şiir yazmalıyım ..Afrika da şiir yazmak aç ve çocuk olmaktan daha garip ve anlaşılmaz ..Suya iman eden toprakda Mahogany agacı dikiyorum ..Haritada yanım bu kadar tok ve dünyalıkken ..Bütün ahlarimla cennet elmasının affedilmesini bekliyorum ..Koca bî cografya, asırlık tarihi ve bu kadar hiçe sayılı bir renk
. .Karbonmonoksit ten olsa gerek ..Traji komik bi körlük. ..Kanın beyne ulaşması o duyguyu tetiklemesi vücut şeker oranin normal insan seviyesine dönmesi ..Bilimsel değil fakirsel şeyler bunlar. ..Böyle şiir mi olur böyle anlatım ..evet olmaz ..Bu kadar aç ve sefilken kalemim ..Bunca hüzün onca gözyaşı bile yeşertmiyorsa bu kavruk dudaklı toprakları ..Ve ben daha üç yasimı henüz üç yaşımı emiyorken annemin yüreğinden ..Ve bu kadar Siyah ken hala ..Bi akbaba cıkıp gelmiş asıl ismi işgal ardı arkası kan olan ülkesinden ..Gelip çökmüş ..Titreyen ..Çaresiz ..Korku dolu bedenime .. Pencesiyle parcalara ayırdığını cesedim ..Şimdi Nobel li bir fotoraf müzesinde.
Yağmur kuşları ziyaret ediyor bu sabah bahcemi .. martilarda ..yakın oturuyoruz ..sokağın bı başı onlar bir başı biz ..bayat ekmek veriyorum hep neden diye sorgulamadan ..gökyüzü yorgun ve ıslak ..uykusuz ve kindar bakıyor bulutlar ..capraz sorgudan çıkmış insan sureti yüzleri saçları elektirik ..kimbilir ne suç islediler ilahi güce karşı ..Radyoda Müzeyyen Senar yok kimseye etmem şikayet diyor ..derdi büyük ve kendiyle ..bı insanın derdi şikayet sayılmasida en az bayat ekmek hikayesi kadar enteresan ..aksamdan kalma tatlar dolaşıyor dişlerimin arasında ..ne eduğü belirsiz bı istek beynimin iste şurası ..vurduğunda ses çıkaran stabil bölgesinde .. leblebi tozu çekiyor canım ..çocukluğumumu özledim ne dersin baba ..fikirlerime katilamiyacak kadar uzaksın belkide ..olsun ..öyle babamsin ki sevmek her alemde sevmektir insani ..güzel şeyler yazan bı anlatıcı olmak isterdim oysa iştah açıcı bı şurup aşka iz süren kelimer ..sol yanım ve içindeki bu küfre sokan acı olmasaydı ..becerebilirmiydim ..ne dersin baba ..acıma ortak olamiyacak kadar yoksun şimdi ..olsun ..öle babamsinki özlemekte sevmeye dahil derdin hep ..derdinde ..artık hiç gelmiycekmisin ?? Çok özlettin be baba..
Bir ve aynı rahimden var olmuş zerreydim Havva dan öte gelen
Bu girdabın icine aldığı aldıkça dibe vuran vurdukça beyin çinlamasi antideprasan ve benzeri ruhani hastaliklar yaratan
Neydi farkimiz
Bu uykusuz kan revan uyumu icinde gelişen uzun voltali sidik kokusu düşler
Terzisi kusurlu delik bir cep
Kumbarasi olmayan çocuk
Bir buçuk mevsim oldu uyumayali kapamayali gözlerimi ..bir buçuk mevsim yüz kırk gün yaklasik üç bin beş yüz saat ..yakın bir zaman dilimi kalsa gerek ölümüm ..Yok öyle senin kafanda kurduğun gibi bir bit yada onun yeniği değil bu ömür ..öylesine derin oylesi inim inim kanlı irinli bir sırt yarası .. döşü delik ..ayakları çıplak ve nasırlı .. göz bebekleri saydam arka çukuru merhamet ve yağmurlu ..ayrılıklı bedeni kul hakkından öte bir günah boynu ..elleri toprak yönü bileşmemis ne bir ten ne bir ter sıcaklığı ..saçları çöp ..saçlari terk edilmiş bir evin kış bahçesi solgun kirli sarı ..akbabalar değil bildik kuşlar yiyorlar ruhu aslını terk etmiş hayat kamburu bedenini ..her çizgi bı yaşam hikayesi acı biber sosu yüzünün coğrafyasında ..tarihiyle tarihçesi bir devrin ebediyete kapanişi ..vatansız yurtsuz bir mülteci belkide ..bilmediği bi ülkenin tel örgülü nazi kasabasinda ..bu hasret öle ki dili yok dini ırkı yok neye iman etsen kabul olmamiş dualarla yoğrulu ..Acı yürekte yaşanır diyenlere sakın inanma sen Çocuk .. aslı merkezi beyindir uyumaz uyutmaz ardı hiç bitmeyecek bir sorgu ardı sonsuz cehennem yalazi ..sürer de sürer ..kanlı bir eyleme dönüşene kadar bırakmaz iç olan organlarını ..tonu hep aynı kırmızıdır ateşe benzer ve kanar durur kavimler göçün den bu yana.
Bir dişi yağmur buğusu pencerem
Buram burhan sonbahar tütüyor bacadan yaprakları çatıya dökülen
Faili meçhul ölümler topluluğu içim
Sorgusu mahşeri çok erken
Ölülerle konuşuyorum içimin ölüleriyle
Katran kara bir aort besliyor aşkı ve kasiklarimi
Ezan sesininin o kutsal tınısında kanat çırpışıp dans eden melekler misali yüzün
Dinlendiren
Huzur veren
Hiç bir günah kapısından içeri girmemiş Öylesine bakir ölesiye beyaz ki kimliğin
Bir girdap gibi içine alan
Aldıkça başımın döndüğü
Zayıf yerimden buldu hayat
Bu aciz
Bu çaresiz bakışlar ordan miras
Yoksa yıkılmaz ölmez dim
Öyle kurşunla dostla filan
Kimsenin ihanet etmesine izin vermedim
Gece yanık yüzlü sıska çocuk
Şaşkın ördek
Lambada tos tos böcekleri
Ve çatı güvercinleri
Kan damlayan kanatları
Suluyor bahçede çiçekleri
Kesfedilmek değil anlaşılmak üzre dertlerim var benim ..yaşayan bir Nazım bulmalıyım şimdi ölüm kadar uzak bi ihtimalde.
Küçük bi İskender olmak vardı ya şimdi
Gecenin tam da dördü sekiz (04:08) geçen saati
Onun gibi küçücük yaşayıp
Kocaman ölmek..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!