Diyorlar sevgi insandan insana akan yaşam suyu gibi
Suyun pınar olabilmesi için bulması gereken bir kaya dibi
Sevgi pınarının kayası nerede, insanın neresi?
Hemen herkes gösteriyor kalbi
Kalpse nihayetinde bir et parçası
İçinde birkaç odası
Eskiden en lazım, en pahalı şeye “bulunmaz Hint kumaşı” derlerdi
Günümüzde ağızlarda dolaşıyor sevgi sözleri
Ama sevginin kendisi “bulunmaz Hint kumaşı” gibi
Akıl baştan aşağı düşünüyor
Mantık sürekli çıkarı gözlüyor
İrade bencil, hep bana diyor
İşte işin gerçeği
Söylemler örtüyor gerçeği
Bir furya bencilliğe giden yolda
Buluşuyoruz allanmış, pullanmış yalanlarda
Alladığımız pulladığımız yaşamlar sürünüyor borçlarda
Borçları borçla kapatmak için bankalar kuyruklarda
İnsana öğretiyorlar namerde nasıl muhtaç olunur yaşamda
Borç içinde yaşanan yaşamlar nasıl kavrulur yangında
Mesela bugün bayram, hem de kurban bayramı
Borçlu olan kesemez, kesmez kurbanını
Ama günün modası kredi kartları
Bölüyorlar on iki takside kurban paralarını
Kestiğin, etini yediğin kurbanın parasını
Henüz ödemedin, anlamalısın kapitalizme borçlandığını
Helal olsun kapitalizme, Müslümanlara yardım elini uzatmış kestiriyor kurbanını
İnanç bir yol ayrımı, yolları ayırdık İslam inancından
Bayramlarımız gelenek, kurbanlarımız kapitalist yaşamdan
Beklerken hidayeti yaratıcı Allah’tan
Hidayet farklı yolda bizi bekliyor, korkuyoruz o yola uğramaktan
Her şeyin doğrusunu yapmaya karar verdiğimiz zaman
Allah’ın dinini öğrenmeliyiz Kur’an-dan
Ayrılmalıyız her türlü yalandan
Gerçek olacaktır o zaman bize kalan
İşte o zaman gelecek yaşamımıza gerçek bayram, gerçek kurban
İnanç, bilgi, bilinç, yol ayrımıdır inan
Gelenek, cehalet, çıkar, insanlığın yalanlarında oyalanan
Gelenek değil mi, dünyayı yalan sayan
Dünya gerçektir oysa insandır yalanını yaşayan
İnsan kendi yalanına sahip çıkamaz, deyiverir dünya yalan
Yine gelgitte düşüncelerim, gerçekle yalan arasında
Aklım, yaşamım her zaman ki gibi Araf’ta
Çıkamadı aklım, muhakemem, iradem henüz Araf’a
Hâlbuki inanç beni çağırıyor, el sallıyor gel bu tarafa
Duygularım dolaşıyor geleneğin sokaklarında
Trafik lambaları koymuşlar her kavşağa
Lambaların ışıkları hep kırmızıda
Kaldırmışlar lambalardan yeşili, sarıyı, akıl baskıda
İnanca yönelmiş duygular aklı bırakmış kapılarda
Girmişler akılsızca dergâhlarına
Ulaşıyorlar bilgisiz, bilinçsiz kurbanlarına
Sarılıyorlar gerçeğinde olmayan bayramlarına
Bayramı, kutlaması olmayan her düzen, yok olur otorite mihrabında
Dini, milli, geleneksel bayramlar olmasa
Nasıl kutsanır yalanlar insanlık adına
Kutsanmış her kavşakta yanar kırmızı lamba
Geçmek için bırak aklını geç karşıya
İnanç akıl işidir diyor Allah Kur’an-da
İnanç kalır mı, bırakılırsa akıl kapıda?
İnançlı insan bırakmaz aklını ne kapıda ne de kavşaklarda
27.10.2012 – Isparta
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 27.10.2012 00:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

inanç insana maddeci olma ona tapma,Allaha kulluk et ibadetini terketme fakiri yoksulu gözetdiyor, o tam tersini yapıyor, tağuta tapıyor, aklını kötü emellerine ulaşmak için vasıta yapıyor. bunlar sıradan işlermiş gibi ben de müslümanım, üstelik kalbim çok temiz diyor. aklınca cenneti hak ediyor.....
Dünyevi matluplar kabir kapısına kadardır.
Kabir de aslında bir hayli dardır.
Daha sonra malum, büyük mahkeme vardır.
Muhabbetle selam ederim.
Kaleminize sağlık sayın Mehmet Çoban...
Eşiklerden ve kavşaklardan geçerken özellikle dikkatli olmamızın nedenleri de aslında sezdiriliyor şiirde.
Doluluğu sağlayan konu başlıkları çoktu şiirde.
Kutluyorum Dost.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (8)