Işık Yayınevi Şiiri - Kasım Kobakçı

Gizli bir odada elindeki defteri açtı durdu.
Şiirler, öyküler, notlar ruhuna bir doldu ki,
Zihni berrak bir çağlayandı, kalemi akıyordu.
Ne sitem ediyor, ne de susuyordu, kalbi kalbinde.
*
Tarih bitti, kitaplar eskidi, parşömenler sarardı.
Bakışlarını sayfalardaki harflerle, hep oyalardı.
Hemen bir konu seçti, birkaç başlık denedi yazısına.
Mürekkebini süzdü, taslağına içerledi, ruhu çöktü.
*
Bir kitapçıya attı kendini, alnının akı vardı.
Hayatı tecrübelerle doluydu, bilgiliydi, bilgeydi.
Kırk yaşına kadar, diyar diyar gezmiş, hep insan tanımıştı.
Gezmek, görmek ve yazmak, gözlemlemekti hayatı.
*
Kimi kimsesi yok değildi, çok geride dost bırakmıştı.
Kütüphanelerden eski mecmualar okurdu, notları vardı.
Üniversite hocalarından, el yazmaları ister, alır okurdu.
Genç yazarları izler, yeni akımları sorar, edebiyata bakardı.
*
İlgilendiği çok şey, bildiği çok şeydi, düşünürdü.
Hoş bakar, samimi dinler, pek konuşmaz, notlar alırdı.
Hiç çağdaş şiir okumamıştı, ama modern bir yazardı.
Defterini, kalemini, kendi tasarlayıp yaptırmıştı.
*
Mürekkep bitince, defterler dolunca, yenisini arar.
Kağıtlar, parşömenler toplar ve harmanlayıp, defter yapardı.
İcat ettiği, baskı makinesi vardı, metinlerini çoğaltırdı.
Hayatı güzel yazar, gereksinimini doğadan bulurdu.
*
Bir gün, bu mecmuayı yayımlatacağını biliyordu.
Bir kırk sene de, bu eserle şöhrete kavuşmayı planlamıştı.
Bir dil ve edebiyat bilgisi ile, kendinden uzmanlığı vardı.
Girdiği kitapçı, nadir eserler satan, bir yayıneviydi.
*
Genç editörler şaşırdı, yayınevi sahibi kadın, hayran kaldı.
Beyefendi, sizinle bir eser yayımlayabilir miyiz dedi.
Bu metinler, benim gözlemlerim ve tecrübelerimdir dedi.
Okunmaya uygun, bir biçim ve başlık hazırlamak istiyorum.
*
Olanak sağlayın, olanağımı size aktarayım.
Fikri işbirliği içerisinde ideal yayıncılık.
Peki, gözlemlerin ve hayalin, ortaklığı şekline varım.
Işık Yayınevi, Işıklı Mecmua Yayınevi oldu.