Geçen ömür zararda
Yollarım sisli artık, sürüşü mü kaybettim
Bileğim tutmaz artık, dizde emekli oldum
Loş ışıklar dalgalı, görüşü mü kaybettim
Okudum hatip oldum, gözde emekli oldum
Elbet güneş batar vakit veremem
Zamanı gelince göçüp giderim
Ruhum kabz olunca vebal deremem
Ne ektiysem onu biçip giderim
Ömür sermayem de uzamış boyu
Gel artık
Yaşım kemale erdi, saçlarıma kar yağdı
Ellerim yorgun bugün, yaz deyince gel artık
Bakışlar hep üstümde, bilmem nazar mı değdi
Kollarım yorgun bugün, söz deyince gel artık
Beynime eklerim kağıt kalemi
Ozanca coşarım gel dediğinde
Silerim içimden ağıt, elemi
Maziye koşarım gel dediğinde
Yıllarca dağıldım rafa girmeden
Gülüm sen bu elden gittin gideli
Yürek yorgun gözüm yaşlı gel gayri
Her gün ödüyorum ağır bedeli
Esmer yüzlü kalem kaşlı gel gayri
Kanımız kaynıyordu onaltı yaşlarında
Kınadan kalp yapardık, kuzeyin taşlarında
Nisanın son haftası mayısın başlarında
İzimiz birleşirdi, gelincik tarlasında
Sevdik mi biz, sıkı sıkı sararız
Hakiki sözümüz, alay değildir
Bazen siyah, bazen akı, ararız
Nefsi dizginlemek, kolay değildir
Gına geldi
Ani bir hareketle çokça enkaz yaparak
Kapıları çekmeden az bir ara bıraktın
Bir daha görmemeye kesin ikaz yaparak
Gir salına salına
İsmin meltem dediler, esintim sana doğru
Saçında rüzgar oldum, sür teline teline
Parıl parıl parlayan, kesintim sana doğru
Altından kumaş oldum, sar beline beline
Gözümde damlayan bir katre görsen
Bilirim içinde kuğu olursun
Tenimde parçalı bir setre görsen
Üstünü işleyen tığı olursun
O güzel bahçene ben mayil olsam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!