Şöyle bir düşlesem, elinde defter
Kalemin ve silgin, şirin liselim
Severmisin bilmem belki bu sefer
Bu bendeki sevda derin, liselim
Sensizlik yükünü kaldıramam ki
Mevsimler mi değişti, takvimler mi şaşırdı
Dağda karlar eridi, nehirleri taşırdı
Sevdan aklımı alıp, kafdağını aşırdı
Gelsin artık ne olur, bekletmesin nazlı yar
Düşen kaçıncı cemre, daha gelmedi bahar
Herşeyi bırakıp girerek yalnızlığa
Çileye girip de sana geleceğim
Çıkıp mesken tutuğum dağa
Kapını aç sana geleceğim
Ana, baba, kardeşi silip kalbimden
Bir sevda filizlendi
yine yüreğimin kuytularında.
Bir sevda yeşerdi,
Diyorum artık sevmeyeceğim
Vefasız çalıyorsun duygularımı.
Çek artık
Ne hazanlarda döküldü yapraklarımız, ne zemheride üşüdük
Kara sevdamla iç içe ayazlarda büyüdük
Hüzün şairi diyorlar; varsın desinler
Biz hüzünün ardında mutluluğu da gördük.
sen de git!
tıpkı bu yaşta beni,
terk edip giden
gençliğim gibi sende git!
ve....
Bir nokta atmanın hayalini düşlerken bu hayat karmaşığında
Hayaller,
Rüyalar,
Ve Yaşayamadığım sevdalar muştularken ölümü
Niye titriyor ellerim
Neden ağlıyor gözlerim...
Bir kadavra kadar kıymetim yoktu gözünde
Hep işe yaramazdım
Hep duyarsızdım, tutarsızdım
Oysa sen bir kadavrayla bile
Neler öğretebiliyordun insanlara.
Mustafa Erkenekli Ağabeye
Şairsen bir tahtan eksik diyorsun
Yoksa deli miyim? Korkuttun Ağbey
Mesleğinde işin bitik diyorsun
Yoksa deli miyim? Korkuttun Ağbey
Camların buğusuna yazdım adını
Güneş doğunca silindi, niye?
Kalbime kazıdım bana olan aşkını
Gün gelirde bir gün unutursan diye.
Sonra şiirlerimde geçiyor adın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!