seninle oturup
şehrin koşuşturmasını
izlemeyi hayal ettiğim bankta
beyaz güller açmış
yine tek geldim
tek gördüm o beyaz güllerin açılmasını
bu şehrin gecesi
artık çıkmaz
senden sonra
bende terkettim kendimi
bu şaşmaz
ömrümden bir çocuk geçti
bugün
yere göğe sığmayan
gök mavisi kalbimle
yolları dağları aştım
sana geldim
toprağına can düştü
vasiyetimdir
amansız bir şiirimde
bahsettiğim sözlerim
öldüğümde
sen taşıma tabutumu
ağırlıgımı hissetmesin
hastayım
bir o kadar da kırgınlığa boğulmuş
çoğu şeyle boğuşmuş
geçti artık diyorum
bu defa geçti
artık kendi yalnızlığımda
bu akşam sana veda etmeden gideceğim
o yüzden
hep eksik hissediyorum kendimi
hep yarım
sanki
göğsümün ortasındaki uçurumun
yılın son şiiri bu
ömrümün yettiği günlerin ise ilk
hayalin benimleydi bu gece
zaman geçiyor geçmesine
ama bir cellat gibi
yapışıyor boğazıma hasretin
hastane odasından yazıyorum
doğumla ölüm arasındaki
o bozuk düzen çizgiden
sabahın umut türküsüyle
akşamın bozuk sütünden
yazıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!