çocukların isimleri
sınıf listelerinde
bir daha okunmayacak
unutulup gidecek
analarından gayrı
hatırlayan olmayacak
anılmayacak hiç
okul çantaları enkazın altında
hâlâ
toz toprakta olsa
kırık kalemleri içinde
umutlarıyla birlik
-
bir baba
elleriyle eşelediği toprağın altından
kızının saç tokasını buldu
umarsız dünyada kimse aymadı
bir anne
kan içindeki yastığa
hâlâ ninni söylüyor geceleri
onun için zaman
çocuğu vurulduğu anda durdu
onun çocuğunu mermi değil
tank vurdu
-
tüm dünyada gökyüzü…
o kadar mavi ki
ama gazze’de renk yok
her şey kara
kapkara
israil uçakları vermiyor ara
her uçak geçtiğinde
gökyüzü
çocuklara bir mezar daha düşürüyor
-
bir doktor
iki parmakla kırk yarayı sarmaya çalışıyor
sedyeler yetmiyor
kefenler yetmiyor
bombalanan hastanelerde
umut…
hiçbir zaman bitmiyor
-
elektrik yok
su yok
aş yok
ekmek yok
insanlar yoksul aç
burada insanlığın ederi kaç
ey dünya hangi kanal gösterecek
bir annenin
çocuğunun başını molozdan çıkarışını
attığı çığlığı
ve yakarışını
hangi hükümetin dili döner
bu suskun soykırımı tarife
söz bir kez söylenir arife
-
hangi konferans
çürümüş vicdanları aklayacak?
gözle görüneni
hangi perde saklayacak
-
gazze
gözlerin kapandığı yüreklerin yandığı yer
sokak lambaları yanmıyor gayrı
tanklar geçiyor enkaz dolu caddelerden
-
yıkıntılar arasında ezan sesi
toprağın altı daha kalabalık şimdi
bir çocuğun suskun bakışı
gözünde yaş
gece sabaha dönmez artık
bombalar daha belirgin havada
ölüm görerek gelir
izi kalır bir an
enkazı enkaz yapmaya
insan enkazını daha da yıkmaya
her yer zaten viran
burada güneşin doğması da yavaş
kan ağlıyor gazze
kan ağlıyor doğu türkistan
-
çığlıklar geçer tel örgülerden
dünya sağır dünya kör dünya dilsiz
gazze gözünü kırpmaz her gece
tank mermisi gelir sapan taşına
insanların başına başına
gazze gazoz kapağı kadar değersiz
gökyüzü yıldız değil
barut kusmada
toz duman arasında ölüm
bir annenin kucağına gelir ecelsiz
sırtı duvara kalbi Allah’a dayalı ancak
her karışında zulmün izleri
ağlıyor kan yaşı
göz yaşı
yaralanmış başı
adı "direniş"
-
ey dünya!
sana düşen sadece seyretmek mi?
bir damla su bir yudum vicdan yok mu?
hâlâ suskun musun?
bir annenin elleri
boş beşiğe sarılıyor gece boyu
tek tek ölmüş çocuğu
dünkü sonuncu
cam kırıkları arasında
gece koyu mu koyu
birbirine karışıyor sirenler
ateşin rengi hep aynı
turuncu mu turuncu
-
gözleri açık giden cesetler var burada
barışı görmemiş
bir kız çocuğu
elindeki kurumuş ekmeği geviyor susuz
babası anası uykusuz
yarısını ayırıp
“bu babama” diyor
nerden bilsin babası ekmek değil
dert yiyor
-
şimdilerde gazze’de; sürüyor hala insan avı
orada dinmiyor sancı
gazze:
insanlığın sınavı
ve insanlığın utancı…
-
suat zobu
.
Suat ZobuKayıt Tarihi : 28.11.2025 13:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!