Her yanım iftira, her yanım çatışma,
Çıkarların gölgesi, ruhumda yıpranma.
Gül inanmış sanki, bir hançer, bir darbe,
Köyümün yoluna varmış iftira, yorgun bir harbe.
Dil demiş uyuşuk beyni, ne içer gözü sisli bir dünya,
Adımlar belirsiz, kaybolmuş rüya.
Sessiz sadakate, tükürür zehiri tam ortaya
Her sözü bana konar, kanmış buna hülya,
Bu izlem yolu ben miyim, acı bir duyguyla?
Giren bir garın ağrısı, hep aynı sancı,
Var mıydım hiç, yoksa bir yabancı?
Hülya bilir görür halden anlar güya
Ne ayaz, ne tozlu yol geçti acıdan bir rüya
Kuru iftirada boğulurum, bu hançer acı.
Dil toprağı zehirlerken, gül kanmış yarası
Zehirli dillerden, kurumuş bir yaprak.
Herkes çeker beni, kendine doğru bir tuzağa,
Olmaz dersen, diller uzanır, bir iftira ya
Kahreden o alaycı diller, susmaz,
Kederi bilmez mi hiç bu zalim aymaz
Alay konusu eder, yüreğim olmuş sahnede hokkabaz
Kabul edersen, senden iyi kimse olmaz.
Kabul etmeyegör, çekemeyenler,
Dil birliği kurulur, üzerime gelenler.
Akıl gider başka evrene, yara üzerine tuz ekenler
Gören gülse de, inanması zor, bilenler.
Bitmez zulmün kederi, sonu yok,
Gül bilmez mi ki, hayır dedim diye bu ok.
Diller boğar nefesimi, ağızlar zehirli bir ok,
Sevda susuzluk olur, yutmak bile zor
Gülün inanması toprakta olur bir kor
Al beni toprak insanla insan olmak zor!
Kayıt Tarihi : 13.7.2025 12:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!