İlim-i Mahdut-u Mahlukat Şiiri - Tekin B ...

Tekin Bekar
731

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

İlim-i Mahdut-u Mahlukat

Gözün gördüğü âfâk, bir avuç toprak,
Nazardan bakıp sanır ki hükmü mutlak,
Ömrün mîzânı ne anlar ki ezelden,
Bu ilim-i mahdut, şaşırır kendinden..!

Elin tuttuğu şey, ebed ne bilsin,
Dört duvarı arar, ruhu ne görsün,
Bir cüz'ü bulur da, küllü ne yapsın,
İnkâr-ı vücud eden, kendinden kopsun..!

O cepte yok diye, sikke zâil olur mu ki?
Ulaşılmayan mânâ, kaybolmuş sır mıdır?
Görmeyen nazar için, güneş söner mi ki?
Ya da o söz, hükm-i kat'î olur, bilinir mi ki?

Bizim idrâkimiz, deryanın damlası ancak,
Haddini aşan her söz, zandan bir oyuncak,
Nakıs olan biziz, O'nda ki Vücûb-ı İlahî,
Bu akıl-ı mahdut, Rıza-yı Hakk'a erdi..!

Tekin Bekar
Kayıt Tarihi : 26.11.2025 01:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Kullanılan Kelimeler ve Anlamları: Âfâk: Ufuklar, çevre, genişlik. Mîzân: Ölçü, terazi. (Burada kronometre yerine kullanılmıştır.) İlim-i Mahdut: Sınırlı ilim. Ebed: Sonsuzluk, sonu olmama. Cüz / Küll: Parça / Bütün. İnkâr-ı Vücud: Var olmayı inkar etme. Zâil: Yok olan, ortadan kalkan. Mânâ: Anlam. Hükm-i Kat'î: Kesin hüküm. İdrâk: Kavrama, anlama yeteneği. Nakıs: Noksan, eksik. Vücûb-ı İlahî: İlahi Vücubiyet (Allah'a CC ait olan, zorunlu varlık ve yücelik). Rıza-yı Hakk: Hakk'ın (Allah'ın) rızası. (Teslimiyetin en üst seviyesi.)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!