Bu kent birini öldürdü
ve tespit edildi gözyüzü deniz ve ay.
Yıldızlıydı gece ve yağmur ihtimali yoktu
ki biz hiç güvenmedik
bu kentin havasına ve kızlarına.
Mor bir kağıt üzerüne
Doldurmadı boşluğunu hiçbir kadın
Ne de unutturdu seni bana
Ki aldatmadım seni bir kadını aldattığım gibi
Çünkü annemdin
Tek bir anneye mahkumdum.
Senin gözlerin mi bu gözlerimde
Eski bir sonbahar getireceğim sana izmirli kızım.
Yaprakları mavi ağaçlar ve bembeyaz bir gökyüzü.
Deniz yuvarlanacak
Ayaklarına dolanacak dalgalar
Düşüp kalacaksın öylece sahile
Yanında hep ben olacağım
Anadoluda,yaylada tozlu yoldan geçerken
Burcu burcu kekik kokusu arasında
Sırtındaki sütten kesilmeden
Yenisine altı aylık gebe olan bir ana
Çayın ortasında esbap yumuyor.
Mevsim heyalan mevsimi
Düşünüyorum İstanbul,seni düşünüyorum.
Beykoz’daki midyeciyi,sahili,Haliç'teki panjurları denize açılan gemiyi
Gözlerini düşünüyorum,sabahları kaybolan gözlerini;
Yıldızlarını düşünüyorum.
Gelirsem sahilden denize tükürüp,
Sahildeki balıkçıda gözlerimle sahili yemeyi istiyorum.
Ölüm gülleri açmıştı;
soğuk bir ölüm baharında.
Gözler sevda körüydü;
yalnız yalnızlık aylarında.
Hani güneş doğarya,
batıdan akşam üzeri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!