ELAZIĞLI MÜELLİFLER
ŞAİR TARIK ÖZCAN (PROF.)
Duydum, dediler acınız alın yazınızdır
Ey, bir Tanrı’yı paylaşamayan yeryüzü!
Avuçlarınız da kan ve irin, yüreğinizde kinle geldiniz,
ZEKERİYA BİCAN
‘Elazığ Kalemleri’ isimli kitap; 8l ilin arasına Elazığ’ı 8. Şehir olarak edebiyatımıza ikame eden ‘Şehr-engiz’; şair ve tiyatro dalında temayüz etmiş, güçlü bir kalem; araştırmacı bir yazarla; kalıcı esere dönüşme hüviyetini kazanmaya güçlüce neden olacak bir isimle devam etmektedir. Bu isim ZEKERİYYA BİCAN
Tam bu noktada bir parantez açma gerekliliği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu çalışmanın, bu kitabın matuf olduğu maksat; Elazığ’lı yazılı eseri bulunan tüm şair ve yazarların çok kısa hayat hikâyeleri ve eser isimleri ile Elazığ’lı yazarlar lojmanı gibi bir adres, bir kapak altında toplamaktı ve böyle de devam etmektedir.
Filhakika; bu minval üzere çok seçkin yazarlarımızın kısa hayat hikâyelerini 3-4 sayfa ile iktifa ederek sunmuş bulunurken; ilkeli ve kesinlikle eşit mesafede kalmak kaydıyla; çalışmalar sürüp giderken; Şair ZEKERİYYA BİCAN’ın hayat hikâyesine baktığımızda;
Platonik dokusu ile bir set halinde olduğunu gördük, iç içe giren reel hikâyelerin mütemmim cüz gibi bir bütünün, bütünleştiricileri olduğunu, bunların ayrılması halinde vermek istediğimiz yazarımızın hayat kesitinin, platonik ve besleyici ana damarın kesileceği zehabına kapıldığımızdan, bu yazarımızın hayatında mihenk taşı olan esasen; bütün boyutları ile gerek tarihi dokumuz gerekse sevdaların çok güçlü nüansları ile bütün ammeyi ilgilendiren boyutunun çok öne çıkması nedenine dayalı olarak;
Anne sütü gibi; helal kazancı
Kesmeyin rızkını; emekçilerin
Feleğin çemberine sokar çomağı
Gel savun hakkını, emekçilerin
*
(KIRKBEŞYILLIK HAYAT ARKADIŞIMA)
Bir hayatım oldu; bir de kayığım
Çektik kürekleri, tam fora dedik
Hayat başucumda; elim ayağım
Emeğin adına; Emine dedik.
gözlerimizin içindeydi gökyüzü
karşılıklı yağmur yağardı ruhumuza
sessiz bir aşk musikisi
dağların tepesine çarpınca yıldızlar
yakınlaşırdı yere
bizim oralarda deniz gibiydi gökyüzü
'üşümüştüm...
düşlerimin üzeri açıktı, bendim,
arzularımsa çıplak, onlardım,
ufacıktı dileğim mavi suya;
örtük bakışının dolaysız ısısı
o kadarcıktı!'...............................Nilgün Marmara...İst.
ey gül,
sen niye açıyorsun ey gül
yârin eline geçmek
yoksa süs olsun diye mi
sen niye açıyorsun
Leyl-i zülfün dökerek beni mecnun eyleme
Aşktır benim rehberim farklı kanun eyleme
*
Bu gamhanede kalsın benim feryadı ahım;
Kadem bassın sırrımız hali beyan eyleme
*
kalbimden çıkardığın şu sözlere bak
kendini görmüyor musun mısralarda
şiir oldun şimdi belki de haberin yok
yarpuz kokusunu sürükledi eylül suları
mutluluk çekmiş gidiyor buralardan




-
Hasan Turgut
-
Naime Özeren
Tüm YorumlarSizi sarıkaya şiir söleni de tanıma ve şiir kitabınızı okuma fırsatım.oldu çok değerli ve çok kaliteli bir kişilik ve ruha sahipsiniz değerli üstad adıma imzalamış olduğunuz SIR SIZINTISI hala baş ucu kitabım olarak manevi bir degerde ..selammsaygim dualrimla değerli kalem
Bu, muhteşem bir şiir değerli dost.Sır, gizdir. Bir zerresi bile sızsa artık sır olmaktan çıkar. Ama iyi ki sızmış ta dizelere dökülmüş, bizlere kadar ulaşmış.Sanki, ustalar yazarsa işte böyle yazar diyordu şiir, okurlarına.Kutlarım güçlü kaleminizi ve yüreğinizi...Diğer şiirleriniz gibi bu şiiriniz ...