Kuşatılmış bir nehirim
Artık okyanuslar kucak açmıyor bana
Kendi içimde çürüyorum
Aynalardan da silindi siluetim
Şimdi hangi kapıyı çalsam
Şeytan taşlar gibi taşlıyor beni
Aşkın ebabil kuşları
Bir zaman munis bir kedi uysallığıyla
Kendini sevdiren aşk
Yaklaşmaz oldu yanıma
Belki de kayıp bir kıta gibi ben kaybettim aşkı
Avuçlarımın paramparça atlasın da
Artık gök gürlemiyor da
Bulutlar ağız birliği etmişçesine bana küfrediyor gibi
O çok sevdiğim yağmur var ya..
Artık yüzüme tükürür gibi yağıyor
Sanki aforoz edilmiş müritler gibi lanetlendim
Kimin ilenci bu
Bilmiyorum
Nazara mı geldim
Kötücül bir büyücünün hışmına mı uğradım
Onu da bilmiyorum
Bildiğim
Kayışı kopmuş Rus tüfeği gibi uzandı yatağıma
Aşksızlığın fosilleşmiş cesedi
Kurtulmak istedikçe çamur gibi sıvandı üstüme
Bu kahrolası ilenç
Darağacında sallanan bir ceset gibi
Aşksızlığın boşluğunda muttasıl sallanıyorum
Sen bakma aşksızlıktan dem vurduğuma
İşin aslı…
Sensiz olmak zül geliyor bana
Karabasan gibi üstüme çökmüş bu ilence değil
Ben sensiz olmaya dayanamıyorum
Yokluğun ölüm kadar hafif
Yaşamak kadar ağır
Ben artık t a ş ı y a m ı y o r u m
Kayıt Tarihi : 21.5.2025 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!