Zenginlik, sofra kurmakla değil,
O sofraya oturup, gönül koymakla olur.
Zenginlik canla gelip geçici,
Paylaşmak ruha haz vericidir
Aşkın vuslatına teselliler ararken gönlüm,
Usulca süzüldü gökten kanatsız bir tüy.
Ruhuma değmesine ramak kalmışken,
Üfleyerek uzaklaştırdı rüzgarlı bir gün.
O bana dönmedem ben ona yönelmeliydim,
Neden suskunsun diyorlar,
İçimdeki sesi duymuyorlar.
Neden düşkünsün diyorlar,
Gönül yangınımı bilmiyorlar.
Gökyüzü önüme serilse,
Martılar beyazdı,
Ben seni seçtim,
Siyah martı!
Denizler mavi,
Güneş sarı,
Tesbih ipine dizer gibi,
İnsanları sıraya dizme.
Allah Bir, doğrul ve dikil,
Tevazudan gömleğini giy!
Her insanda bir nefes,
Her nefeste birer nefis.
Aklıma düşen yalanları,
Gönlümdeki İmanımla,
Aydınlat, Yüce Allahım.
Köklerimiz dünyada değildi ki,
Tekrar dünyada yeşerelim.
Seyre geldik, baka kaldık.
Neden tadına varmadık ki,
Biz bu yalancı dünyanın?
Ben uyusam da,
Kalbimi uyutmaz.
Ben unutsam da,
O beni unutmaz.
Ben yaradılanım,
O beni Yaratan.
Gökkubbe şemsiyeyken,
Yeryüzü yataktır bize.
Uzaylar hayal edilirken,
Dünyalar gerçektir bize.
İçimizden sevgi geçerken,
Ay geceye seranat ederken,
Yıldızlar gözlerde takılırdı.
Unutmazdı adını sevgililer,
Güneşi, gönülleri yakardı.
Toprak tevazu ile secdede,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!