Endülüs akşamları, kızıl saçların gibi,
Arena kumundaki kan, dudakların gibi...
Oysa, matador sendin, kılıç senin elinde,
Olle, ölüm demekti, arenanın dilinde...
Al bir şalla kandırıp çektin beni ölüme,
Bir kurşunla vursaydın, yanmazdım öldüğüme...
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda