Sevgilim
Bu mektubu sana
Ak kâğıtlar üstüne
Boncuk boncuk
Tane tane harflerle yazamadım
İstemedim böyle olmasını
Arzudur adınız ya da Alevdir
Gümüş renkli bir duman gibi çöker
Gözlerinize keder
Yazgısına küfreden heykeller gibisiniz
Ateşe kör
Rüzgara sağır
Dilsiz şövalye heykeli yüzünde
Vurulmuş kartal düşleri arıyor gezginler
Kurt ve çakal sesleri taşıyor serseri rüzgârlar
Gecenin içinden
Ve nasıl da yakışıyor yabanıl aşklara
Güz akşamlarının zenci gülüşleri
Kendini anlat diyorsun, gün ağarmadan
Gecenin diliyle seslen
Rüzgârın gözüyle bak gözlerime/sıcak, esrik
Varsın gurbete düşsün gölgen
Yüzünü döndüğün yer sıla
Kırılgan mevsimlere benziyorsun
Bu sevdayı
Sen bilmeden evvel
Ve benden önce
Gelincikler öğrendi
Açtılar elvan elvan
O nisan safağında
Suskunluğundu bana bıraktığın adresin
Hangi kuytularda açardın, adın neydi bilmezdim
Kar yolları keserdi, mavileşirdin inadına
Yağmurları sürüklerdi peşinden
Uzaktan geçen gemilerin
Sular çekilir
Alıştım çocuk
Alıştım şubat yangınlarına
Düşlerimin akrep istilasına alıştım
Dayanamam çocuk
Dayanamam
Mayısta yağmurların ağlamasına.
Hırçın bir ıssızlık bu eylül
Su üşür
Sessizlik sesini yitirir
Kanatlarında taşıdıkları mayısı
Seslerinde öldürür kırlangıçlar
Ve bütün renkler silinir ansızın.
"Yollara benziyor anılar
Yürüdükçe bitmeyen
Yoruldukça uzayan
Elde değil çaresiz , dalıp dalıp gitmemek
Ram olurduk rüzgarına o aşkın"
Gün ikindisine seriyorum
Mamak mektuplarını
Sararmış kimileri uçlarından
Kimisi gün gibi, uçarı
Kaç kez okudum bu satırları
Kaç kez okuyacağım daha
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!