Derin sevda yaşarken, paralel aşka düştüm
O kontra muhabbetle, yalnız on kez buluştum.
Beni de dinlemişler, kalbimden böcek çıktı
Şu esrarlı tusi at, kur duvarını yıktı.
Gencin aklı tedbir bilmez
Parasız hiç yüzü gülmez
Yalvar yakar dil dökersin
İnat eder, yola gelmez.
Gençlerin boş vakti çoktur
Bu nasıl binekmiş
kuru tahtadan
biletim tek yönlü
demek dönüş yok
sen geri gelirsin
şu kabristandan
nefisler küheylân
kalpler mühürlü
kulaklar sağır
kin ve nefret
mermerden ağır
yalan ve iftira
Yüksek bir yamaca vardım
Torbayı çimene vurdum
Oturdum bir boz kayaya
Bir â lemi seyre daldım
Hayretler içinde kaldım.
Uzaklara bakıp durdum…
Ulan dünya, yalansın sen
Kâinatlı filansın sen
Yalanlarla dolanlarla
Gençliğimi çalansın sen
Vaatlerle, umutlarla
Binlerce dert bulansın sen
Ey oğul, edebin takın
 lime, ârife bakın
Erdem insanın ziyneti
Nâdânlardan olma sakın.
Dilin çok sivri olmasın
Siyaset gemisi
çaresizlik limanında demirlerse,
müzmin çaresizlik
siyasetin kaptan köşküne yerleşir.
Bu safhadan sonra, artık,
çaresizlik siyaseti,
Yavrular uykudayken, analar ocak yaktı
Soma’nın arıları, gene sefere kalktı
Karanlık vadilere, yürüyerek uçtular
Tüm çiçekler orada, isli siyah açtılar
Sol ayaktan topaldı
akşam sokağa daldı
her ne ise sebebi
o gece ay geç kaldı
sokaklar çok karanlık
el ayak hep çekilmiş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!