Alakilise’nin yaylası boydan boya uzanır,
Arkasında kocaman Karababa Dağı,
Eskiler ona Aşılık derler…
Gözlerinin akını saklar,
Haziranın ortasına kadar.
Çobanlar, sürülerini koca dağa dayarlar,
Namaz dinin direğidir,
Temizliğin gereğidir,
İbadetlerin temel özüdür,
Yüce Rabbimizin sözüdür.
Vakit vakit namaz kılarız,
Ezanlar okundu bomboş camiler,
Rahmet anahtarları kilit kilit…
Parmaklıklar göz göz,
İğnenin zerresinden koskoca fezalar…
1990/ Konya
Güzelim çam ağaçlarının,
Arasından uzanan yollar,
Bitmez tükenmez,
Yolculuk yapar,
Gönül saraylarına…
Çam ağaçları kavaktan da uzun,
Küçük Çekmece Gölünün sazlığı,
Ağustos ayında misafir etti beni.
Yanı başımdan akan lağım kanalı,
Gölün güzelliğini bozamadı.
Göl masmavi, gökyüzü masmavi,
Lağımların kılcal damarları,
Kur’an’da okumak, İslam’ın ilk emridir,
Hocam bunu her hutbesinde dile getirir.
İlmin önemini cemaate durmadan anlatır,
Vaaz ve hutbelerinde, doğruları direk iletir.
Konuşmalarında doğruluktan ayrılmaz,
Yavan ekmeğe kurşun sıkıldı bu gece,
Hayat kurtaran gemiler, kana bulandı bu gece,
Sulara kan karıştı ve sular ağladı bu gece.
Gözyaşları sele karıştı ve bulandı bu gece…
Sevgi ve merhamet dolu kalpler,
Duasız bir sema bulutuyla eller,
Nursuz bir yüzle karışan alınlar,
Aklını şeytana bağlayan beyinler,
Yağsız kandil gibi tükenir gider.
Dünya döner, ömür biter ansızın,
Yerli yabancı turistlerin akımı,
Aşındırıyordu, tümsek yolları.
Göçmeni ve yerlisiyle kucaklaşan Bursa,
Batı rüzgârını içine taşımıştı, bir kez daha.
Suratımıza yabancı gibi bakan yerliler,
Hemen oracıkta, yobaz deyiverdiler.
Malımın zekâtını verememişsem,
Sadaka olup dağılamamışsam,
Fakirin ihtiyacını giderememişsem,
Vay halime vay halime…
İnsanlara sevgi verememişsem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!