E be dünya gel zaman git zaman
Öyle ya sen hancı biz yolcu
Doğum gününde doğurmuş beni anam
Kız beklemişler sürpriiiizz
Yine oğlan
Hüznün rengi saçlarına indiği zaman
Sessizliğimi kimse bilmez benim
Aldanışlarımı yalnızlığımı da
Kimsesiz suskunluklarım var benim
Sıkı sıkıya tutunduğum
Dilimden düşürmediğim sevdalarım var
Deli divane aşklarım
Hiçbir söz ve hiçbir teselli
Sakinleştirmiyor hüznümün kıyısına vuran şiirlerimi
Öylece vuruyor kelimeler yüzüme
Öyle sahip çıkıyor ki acılarıma
Tozla dumanın tam ortasında
Bir tokat gibi
Bu gece sevdamın şehri daha bir siyah
Tıpkı yavaş yavaş beyaza mağlup saçlarım gibi
Bazen arada yüzümü okşar rüzgar
Sanırım biz bu hayatı yaşamayı beceremedik
Kuralını bilmediğimiz bir oyundu sanki
Çaldırdık göz göre göre umutlarımızı
Hadi yanaş pencerenin öbür tarafına
Üç beş sigara yada bir kadeh özlem olsun yanında
Sarıl sonra bacaklarına bir of çek en derininden
Büyük geliyor bana bütün çerçeveler
Gölgeler var bedenimle dolduramadığım
Bir boy büyük geliyor günler geceler
Sende kalsın bu buruşuk sevdanın doğru satırları
Ve avuçlarında yarım bir adamın AŞK kırıntıları
Sende kalsın satır aralarında ölmüş mealsiz yeminler
Şimdi bu hiç yaşanmamış Aşk ta farklı farklı bedenleriz
Ben bir hülyaya dokunuyorum sende ise başlamadan bitmişiz
Biliyorum
Bugün her zaman olduğu gibi yine baktım aynaya
Ve yine her zaman ki gibi ben yoktu karşımda
Yıllardır gördüğüm sen kendimi o camda görmedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!