İç Kararın Dış Dosyası

Habibe Merih Atalay
527

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

İç Kararın Dış Dosyası

-son kararın mı?
-son kararım!

Kanıt aranıyor
İnanışın yansımalarından
Yansıyanların
Kanıtı

İnsan inanır,
Bekler
Ve inandığı şey gerçek olur

İnanışımızın karşılığıdır bu gerçeklik

Yansımalarını da
Gövde gösterilerimizde
Arıyoruz

Varışı
Varış belirliyor
Değiştiriyor

Kimyasal -yasal- birleşimleriz
Yine kimyasal -yasal- ayrışımlarız
Yeni kimyalarla bir araya toplaşanlarız

İyonlar iyonlarla
Azotlar azotlarla
Oksijen oksijene
Hidrojen hidrojene

Altı beş
Ya da bir milyar
Bilmem kaç element

O, bir milyar bilmem kaç kimyasala,
Ayrışır, bir milyar bilmem kaç
Yeni kimyasala birleşir

Varışırız..
Bileşimsel birleşim noktamıza

Ve işte
Uzaya at arabasıyla tırmanılmıyordur
Kabul etmişizdir çoktandır bunu da

Bir akıl ordusu bekliyoruzdur artık
Çünkü beklenmeden
Gelivermez

İnanmadan
Olacaklar
Olacağı varsa da
Olmaz
Olamazlar

Parlak fırıldak pırıldak şeylere
Bayılıyor insan aklı
İnsan aklı kapkara çünkü..
Kilitli bir tasın içinde..

İnsan aklının
İçerisinden yakıt alan
Kendi içinden açılan
Ve bir şık! la yanıveren
Işıklarla donatılınca

Dıştaki ışıltılı dünyanın
Pek öneminin kalmadığı
İç\dış gözlemimizle de
Doğrulanabilmekte

Bir basamak daha değil bu
Ne iniş ne de çıkış olan
Sadece bir yaprak daha

Sadece
Bir sayfa daha

Bir bilye daha

Bir fiske...
Bir,
Bir kaç şey daha...

Bir gün daha...

"körler sağırlar birbirini ağırlar"
"her koyun kendi bacağından asılır"
ve
"gemisini kurtaran kaptan" dı

Farksız...
Bir kare bulmaca daha
Bunlardan daha çok var burada

Farklı...
Düşünüyordu zihnim
Bundansa pek yoktu şurda

Başka türlü işliyor çünkü
Başka bir normallik alımlamış
Anlaşılabilirliği biraz zor da olsa

Bir şeyi bireysel olarak varlaştıran
Evrensel olarak var olan ise
Varlığın mayasıllığı
Mayasal akıllılığı

Sayısız bireysellikler
Bir ortak adla 'Akıl', ortak
Bir görünen biçim
'İnsan'da, sahip olunur

Bu görünme biçimi
Neyin aslı, Aklın
Neyin gerçeği, Aklın
Neyin ilk örneği, Aklın
Ve sayısız bireyselliklerimiz
Bu Aklın algılanabilir, hayalleri,
Gölgeleri, kopyaları olan
Benlerimiz

Ve kendi ilk örneklerinden
O ilk mayadaki akıldan ve akıldaki
Mayasıldan pay aldıkları ölçüde
Varlaşmışlardır

Varışmışızdır...

Uzaktan,
Yüzüncüyıl Bulvarı'ndaki,
Diyelim ki şu.. karşı balkondan
Bakılırsa...

Varlık'taki Perşembe pazarı sokağında
İnşaa edilmiş, yine bir başka binanın
Balkonundaki...

Şimdi..
Başını kitaplardan defterlerden
Kaldırmazken, sanki hissetmiş gibi
Gözlemlendiğini, o da balkonundan
Diğer balkonlara.. bakan

Bana ..

Elinde kalemi hiç düşmeden
Yazan ha yazan..
Sanki düşünüyor ha düşünüyor
Diye düşündüren
Bir kadın figürü gibi
Görüldüğüm
Sanılabilir..

Uzaktan..
Uzağa..

Yine merak edilip de
Peşine düşülür..
Bir kaç sosyal medya
Ortamından da izlenecek olursa,
Sanki yoğun düşünselliklerle ancak
Kemale erdirilebileceğini
Sandırabileceğini
Düşündürebileceğini
Sandığı
Upuzun yazılımlı ama yine de
Yetkinliğinde güçlü bir kanıt
Oluşturamayan
Hatta az biraz
Gülünçte kaçan
Onca yazınsal bir kaç pasaj
Paylaşımı işte! gibi de
Değerlendirilebilir olan
Materyaller...

Benlikte, tutarlı bir iç ve dış oluşmuşluk
Var gibi göstermektedir ilk bakışta
Kişinin karakteriyle bir uyumsuzluk
Göze çarpmıyordur işte ve işte..
Neysem o olduğum sanki gayet
Açık... izletebiliyorumdur..

Ama ne'ki,
Nedir ki!?
Yani...

Ancak kendi detaylandırmasından da
Ortaya kanıtsal varsayım gibi de atılan,
Henüz tam oturmayan ve adı da bir türlü
Konulamayan bir şey söz konusu gibidir
Bu soruda.

Bunu, bir çocuğun, önündeki
Bilişsel testlerden olan
Kare, üçgen, yıldız, dikdörtgen,
Daire biçimli nesneleri,
Aynı biçimlerine uyan
Boşluklarına yerleştirmesi
Beklenirken;

Çocuğun, üçgeni dairenin,
Yıldızı dikdörtgenin
Kareyi yıldızın vs boşluğuna
Yerleştirme gayreti içindeki
Durumuna, benzetebiliriz

Ve çoğu çocuk, deneye yanıla
Er geç..
Nesneleri kendi doğallığıyla uyumlu
Boşluğuna yerleştirmeyi
Akıl edebilecekken...
Er geç..
Bilişsel bir sonraki aşamaya
Daha da seri geçebilecekken..

Benin nesneleri, oturtulamıyor hâlâ
Bir türlü yerli yerlerine..

Çünkü...

Hem türü sabit olmayan
Bir plazma ile karşı karşıya ben...

Delicil Güneş'le..

Hem de,
O Güneş'e
Söz geçirecek,
Aklı sıra..

O hızı asla sabitlenememiş
Ateş topuna!

-ne münasebet..
ne alakası var, canım.

-münasebeti de alakayı da
göstereceğim şimdi ben sana

-hey allahım, yarabbiresulallah!

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 19.6.2025 22:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "Kimyası"
    Kimyası ile barışık olmayınca

    "Bileşim" olmuyor işte!
    Alaşımı mı denesek?

    Ya da parçalasak atomu
    Değişimi denesek?

    Ben de karar veremedim doğrusu!
    Tebrikler Habibe Hanım..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)