Uğraşırım hep ekmeğimle, aşımla
Üç çocuk bir hatun,bir maaşımla
Geriye kalmıyor ki sarıp sarmala
Kapitalizim denen nifak, beyhude
Temmuzda giderken dayılar tatile
Birazdan kapı açılır
hayalin girer içeri
saçların uçuşur rüzgar misali
birazdan ölürüz sevgili,
birazdan ölürüz
tıpkı ikimiz gibi
Önce ayrılık vurdu elinden
Uğrunda büyük umut düştü
Baharım gitti senin peşinden
Çiçek düştü,arı düştü,bal düştü
Yıkıldı ayın ondördü baktığım yüzüne
Hani gitmesen diyorum...
Çocukluğumdaki
Kırmızı şekerler gibi
Daha yol alacak bisiklet turları
Sevdiğim şarkıların nakaratları gibi,
Hiç kirleteni olmamış
Uzun servi ağaçları düşüncemi delip geçiyor
Bütün gökyüzü sağanak halinde
Düşüyor rengarenk boyanmış
Yalnızlık çeken sandalyelere
Şöyle semiz bir keçi bulmalı
Sana
Sansürsüz mektuplar bırakıyorum
Yorgun gözlerle suya yazılmış
Geceleri ay ışığında okuyabileceğin
Tek bacağı diğerinden kısa bir banketin
Çaresizliğin dibindeyim,
Ve şimdi sürdüm şarjöre gözlerini
Birazdan biter bu bekleyişim,
Birazdan katilim olacaksın ey sevgili
Sana bir kurban gibi,
Aşka bir İsmail gibi
Dosttan gelen bir tesbih ti ömre dizilen
Çekmek kadar ibadet
Sallamak kadar delikanlı
Bir kaderi yaşadı
Kaçak ve piç duygular
Kurtuluşa şahit tuttular zamanı
Dar artık bu şehrin sevdiğim sokakları
Sevdiğim ile yürüyemeyecek kadar dar
Aşktan mı? efkardan mı masamdaki rakı?
Senden sonrası öptüğüm kadeh kadar.
Gözlerim kadar yorgun yüreğim
Sen
Bu şehrin içindeysen eğer
Ebruli bir aralıkta
An gelir
Düşerim hafızana
Dalınca gözlerin



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!