Canımı avucumun içine koydum
Ve üfledim göğe doğru
Aldırmazlığı oynarken
Şuh kahkahalar içinde…
Yine bir boşlukla
Makyajımı sildim bugün
Pudralı cümleleri çıkardım dağarcığımdan
Maskeli baloları reddettim
Ağzımın sınırladığı yalanları ihlal ettim
Ve kahverengi bir gökkuşağı çizdim
Halden bilmez tuvallere…
Berbat bir sevdaya tutuldum
Ve yakalandım hüznün polisine
Bugün sana gelemem.
Üç metrekare bir nezarethanedeyim
Yalnızca seni düşünmek dışarıda olmanın hürriyetidir.
Bugün sana gelemem.
Her şey dudakta başlamalı
Ve her şey bitecekse orada
Merkezi atış dudakta olmalı
Sevginin kalbidir o
En uç noktası…
Kalplerin birleşmesi
Anılarımla
Yıkardım şiirlerimi
Şiirlerle
Doldururdum gözlerini
Gözlerin süslerdi
“Seviyorum” kelimesini…
Düşlerinle başladın yaşamaya
Düşlerin için çabaladın
Ve düşlerin için öldün sen
Aferin sana düşçü dostum!
En güzel ölüm senindir! ! !
Beyhude arayışlarım…
Biçareliğim…
Zavallı ve çaresiz ayrılışlarım…
Bihaber gidişlerim…
Hainlikleri sezemeyişlerim…
Ve bilumum şiirlerim…
Ahşap rengi teni vardı
Her okşama etabında
Biraz daha parlardı
Ve ben parlayan coğrafyayı
Öperek matlaştırırdım
Ve sonra ahşap renkli teni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!