Bizim sevdamızı kuru bozkıra
Ağustos ayında ekip gittiler
Yâr ile kavrulduk umut bahara
Onlar düz ovada sekip gittiler
Gönül kafesinin olmaz darası
Ne aşk kaldı ne kırıntı
Ne göz kaldı ne pırıltı
Boğazımda bir hırıltı
Ben bu ömrü bitirmişim
Mutluluğum sende kalmış
Dipsiz bir kuyuda bırakıp beni
Bu sevda burada bitti dedin ya
Ölümsüz bir aşkla severken seni
Kalbim sana veda etti dedin ya
Kibirle yürünmez sevda yolunda
Gurbette olsam da caymam sözümden
Seneler geçse de şaşmam özümden
Çileler çekermiş benim yüzümden
Dönmeyecek diye kendin üzmesin
El içinde boynu bükük gezmesin
Açmadan dalında kurursa gülüm
Bülbüle ah etmem güle darılmam
Ne feryâd ederim ne de bir zulüm
Sükûtu kâr sayan dile darılmam
Baharı unuttum kara kıştayım
Ayırmak istersen sapla samanı
Gönül harmanında yele ver beni
Bu aşkın uğruna vermezsem canı
O zaman elinle sele ver beni
Çektiğim ızdırap zor gelmez bana
Sakın ha bir yana kaymasın gözün
Başın öne eğip çıkışta öyle gez
Yadeli görünce gülmesin yüzün
Suratını yere dökte öyle gez
Gel kendi elinle kazma kuyunu
Bilseydim yad elde mutsuzsun gülüm
Artık bir dakika durma gel derdim
Sen dost bildiğinden gördüysen zulüm
Ah edip dizine vurma gel derdim
Özüre gerek yok affetim çoktan
Söyleyin o yâre başı sağolsun
İçimdeki aşkı öldürdüm artık
Kendine başka bir sevgili bulsun
Gönlüme haddini bildirdim artık
Mutluluk dilendim verdiği cefa
Kalbime yerleşmiş aşkın yetiyor
Bana bir dünyalık ver demem rabbim
Ömür dediğimiz er geç bitiyor
Güvenip gençliğim var demem Rabbim
Direksiz dur diyen sensin bu arşa
İbrahim kardeşim..Şiirlerin harika...Beni lütfen ara.
Ünal Cihangir
0543 773 64 16