Dışına aldanma içi bilinmez
İnsana tepeden bakma ha sakın.
Kalbi kırar isen tamir olunmaz
Gönül Kabesini yıkma ha sakın.
Kantarla ölçülmez huyun firesi
Kapanmıyor bağrımdaki yaralar,
Kaç asırdır yön veriyor el bize.
Yokluk, kıtlık vurur beni yaralar,
Bahçemiz kurumuş gülmez gül bize.
Elin her dediği doğru bilinir,
Ahımız arşa çıkıyor,
Oy’lar bizi küçümsüyor,
Gidşat yürek yakıyor
Vaylar bizi küçümsüyor.
Yasaklı fikirler düşler,
Davul çalar kaba kaba,
Meydanda toplanır oba,
Davetliler olur şaba,
Elimizin düğününde
09.12.2007 Osmaniye
Hedef tahtasına, döndü döşümüz,
Dolu bizi vurdu, boş bizi vurdu.
Bir türlü, yoluna girmez işimiz,
Baharı beklerken, kış bizi vurdu.
Uzaklardan, kanat açıp uçtular,
Değer verme cahillere
Yorarlar dostum yorarlar.
Vurup seni yerden yere
Yererler dostum yererler.
Güçtür inanmak sözüne
Bir olunca fikir zikir
Aynı safta zengin fakir
Kimse görülmüyor hakir
Beytullah’ta döne döne.
Seyrek saflar sıklaşıyıyor
Boşuna uğruna baş eğdiğimiz
Bu dostluk çok kötü biter emmoğlu.
Kefereler var ya hep övdüğümüz.
Bizi bir paraya satar emmoğlu.
Barış sözcüğünü dolarlar dile
Gene tabut, gene ağıt, göz yaşı,
Hain elle, vuruluyor Mehmet’im.
Kim olursa olsun, fitnenin başı,
Tuzak, sana kuruluyor Mehmet’im.
Sözde, dostların var, yere giresi,
Tutuşmuşuz biz el ele,
Coşuyorum umut ile,
Mutluluğa güle güle,
Koşuyorum umut ile
Umutla savar darlığı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!