Ben bir kanadı kırık turnayım,
Sen bir avcı olur beni vurursun.
Ben bir dik yokuşum,
Sen beni tırmanırken yorulursun.
Ben bir hırçın dalgayım,
Sen sığ denizlerde durulursun.
Ölürler, ölürler genç yaşlarında,
Babalar yığılır musalla taşına.
Anneler ise her gün mezarlıklarda,
Kimseye evlat acısı verme Allah’ım…
***
Sana ben bir cennet vaat ettim,
Sen bana cehennemi yaşattın oysa….
Ben ömrüm boyunca,
Her yanı dökülmüş bir aşkı taşıdım...
Sen çoktan sıvışıp kaçmıştın,
Dön de bıraktığın enkazı gör,
Bırakıp gittin ya beni,
Ben bekleyemedim seni bağışla,
Katiller cinayet mahalline;
Geri dönermiş ya hani.
Pişmanlığını görmek istemedim,
Anlarsın işte! ....
Taşıdım bir hamal gibi,
Yıllar yılı ben bu acıyı…
Benim şarkılarımda,
Hüzün var, ayrılık var,
İşgal edilip yağmalanmış,
Bir yürek var anlıyor musun?
Yıllar yılı kovaladı ey dost!
Acılarla pişen kim?
Yüreğimdeki yaralar kabuk bağladı,
Dipsiz kuyulara düşen kim?
***
Çocukluğumu anımsıyorum da,
‘’ Hangi partiyi tutuyorsun? ‘’ sorusuna,
‘’ Ekmek Parti’sini ‘’ yanıtını verirdik hep.
Apolitik değildik hayır,
Soframızda yediğimiz ekmek,
Anamızın ak sütü gibi helal,
İnsan kırkını geçince,
Sık sık ölüm gelir usuna…
Kaçırdığın fırsatları düşünür,
Hayıflanırsın…
***
Baştan kızdım kızmasına ama,
Gitmene artık bir şey dediğim yok…
Seni anımsarken,
İçime efkar düştüğü oluyor olmasına,
Alıştığım sensizliğe,
Ama keşke diyorum hani,
Üşengeç bir güz oluyorum bugünlerde,
Kendimle bir dalaşamıyorum ki,
Yakama kızıl karanfil takip,
İzinsiz bir bildiri gibi…
Sokaklara karışmak istesem de nafile,
Sen bana neler ettin böyle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!