SEVGİ
Bizim bu çağ ne garip ne kötüdür Asude,
Kimse kimseyi sevmiyor
Herkes herkesle samimi
Tüm merhabalar menfaatlere sarılmış
Ne dengesiz bir çağ bu böyle Asude!
SINAV
Kanatları kırılmış beyhude iki koldan
Duruşuna yüklenen Anadolu'nun acıları
Parmak uçlarında pıhtılar
Sigaradan kevgire dönen tırnakları
Kovasını çeşmeden boş olarak geri getiren kadının acizliği
SIRLI KAĞIT
Doğdum bir damla su ile
Kâinat okyanustu geldi dile
Şaşırdım kaldım bakındım her yere
Ben doğduğum gün ölmüşüm
Bir ihtiyar ebe
Sıska bir adam vardı
Terk edilmiş bir bedenin içinde yaşayan
Kendini bir tutam umuda bağlayan
Sıskaydı
Umudu da sıska!
Bıraksa kendini her şeyi kaybedecek gibi
SİVA
En çok nerelerden uzaklaşıyorum
Biliyor musun Siva?
Zorunda olsam dahi
Bana iyi gelmeyeceğini hissetiğim
SİYAH MEKTUP
Anne
Biliyor musun?
beni yordular!
İçimdeki çocuklara selam söyler misin?
Onları da vurdular!
SİYAH PARKALI ADAM
Sırtında maviye çalan solmuş bir çanta vardı
Yürüyordu kalabalık şehrin kaldırımlarında
Bir elinde yosun tutmuş sigarası
Diğer elindeyse tüm düzene el kaldırıp dur demiş
Siyah parkası üstünde
SOKAK
Bir puslu sonbahar günüydü uğradın sokağıma.
Gün batmaya yüz tutmuşken aniden yıllardır hiç yanmayan sokağın lambaları yanmaya başladı.
Hafif bir iç çekişle durup düşündü o sokak
Dedi ki bu yanmayan karanlık sokağa aydınlık olan senmişsin
Kaldırımlarda tüten özlem sen!
Otlar canlı
Ağaçlardaki yapraklar heyecanlı
Sonbahar geliyordu
Şaşırdım kaldım
Bu heyecan bu canlılık nedendi
Oturduğum otlar üstüne
"Soysuz"
Bir soysuzla tanıştım bundan çeyrek asır önce
Ne güldüğü belliydi ne ağladığı
Beni ağlayarak karşıladı.
Adımı fısıldadılar bilmem hangi yabancı!
Anneme yük olmuşum, doğumda kuru sancı!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!