Gülümün rengi sarı
Nazlı mı nazlı
İstediğim anda olmuyor
Ağzında tadı...
Sıkılınca buruşuyor
Bir ömür geldi geçti baharlarla, kışlarla
Yâre kavuşmak için özlemli bakışlarla
Gül kokulu yollarda koşuyordu sevenler
Denizler taşmıyordu sevdalı akışlarla...
Bir ömür geldi geçti, dünya dolusu anı
Biliyorsun tüm kalbinle
Biliyorum zerrelerimle
Sevildiğini
Sevildiğimi
Gizlice...
Sen
Parıltılı dünyanın
Sade kır çiçeği
Değeri keşfedilmemiş...
Temiz duygularımın
Saygı bildim bekledim
Seni uzaktan seyrettim...
Koyu kahve gözlerimi
Sen seviyorsun diye
Kara ile değiştirdim...
Kıyamam zerrene zerrece acı değse
Uğramasın semtine ne keder, ne hüzün, sen düşme ye' se
Uzanan kem diller tutulsun da güzelliğine
Ulaşamayan sana dilerim ya sevsin, yahut solsun...
Sular bile kıskanır da çağlar berraklığına
İsmini yazdım kumlara, kayalara
Çıldırdı, vurdu dalgalar kıyılara
Mutlaka,
Mutlaka kıskançlığından...
Geceleri ateş yaktım sevdama
Bahara yaz gelmeden
Sonbahara yol oldum
Aşk arama gönlümden
Ben senden gider oldum
Yazlarım kışa döndü
Yüzümde siyah perde, ay karşımda
Soğuk görüntüsünde güneş sıcaklığında
Ve sevdasıyla bakıyor bana
Saklı olsam da siyah perde ardında
Hissediyorum sevdasını uzakta olsa da
Hasret, bir de sensizlik... Bunlarla ben değiştim
Yüreğimi sevdanla temizledim
İnan seni ölesiye sevdim
Lâyık değilim diye aşkımla sana gelemedim...
Yarın gelip kapını çalsam
Eski dostum umarım iyisindir,harika şiirlerin devam ediyor grüyorum.
Dizelerinde şiiriyeti yakalamış şairi okumaya değer buluyorum. Başarılarının devamlı olmasını dilerim.
Salim Kanat
İbrahim Ethem Bingül. Şairin ismi bile şiirce..Şiirce konuşuyor, şiirce yazıyor şair.. Binlerce gül sunuyorum Sayın Bingül'e