Mevki, makam, şöhret hepsi geçici
Kul hakkı cezası büyüktür evlat.
İnce ele, sıkı doku, sen ol seçici
Kul hakkı cezası büyüktür evlat.
Manevi bağ ile ahlaklı yaşa
Mevla’m vermiş bize binlerce nimet,
Nefsinle cenk et eyleme gıybet
Celallenmek niye, nedir bu heybet?
Dünya senin olsa yoktur faydası.
Rahat etmeliyiz baki âlemde
Bir ceylan görmüştüm, düştüm peşine
Bu dünyada rastlamadım eşine
Vuruldum sadece o gülüşüne
Gönlüme hiç gücüm yetmedi benim.
Tarihte görmedim böyle hikâye,
Fikirleri daim baş tacı saydım,
Her görüşten faydalanmak gerekir.
İnsanlar kavgaya tutuşmuş duydum,
Her görüşten faydalanmak gerekir.
Düşünceler birer meyve ağacı,
Melül melül boyun bükme
Günü gelenler gidecek…
Gözlerinden yaşlar dökme
Günü gelenler gidecek…
Yârim giyinmiş karalar,
Şanla şöhretle hiç işim olmaz,
Kula kulluk yapmam başım gitse de
Eğilip bükülmekle adam olunmaz,
Kula kulluk yapmam başım gitse de.
Malı mülkü yığıp asla yük etmem,
Ah vah ile geçti bütün yıllarım,
Bundan gayrı ağlarım ben gülemem.
Ortaya döküldü bütün sırlarım,
Bundan gayrı ağlarım ben gülemem.
Dertlerim toplandı kalpte, ciğerde
Seksen bir ilinin her bir yerinde,
Şehit kanı vardır güzel ülkemin.
Lalesinde, sümbülünde, gülünde
Şehit kanı vardır güzel ülkemin.
Malazgirt Meydanı Sarıkamış Dağı’nda
Çok ağladın benim zülfü siyahım,
Yeter artık gülmek hakkındır senin.
Dualarını kabul buyurdu şahım,
Yeter artık gülmek hakkındır senin.
Çok çileler çektin, her gün ağladın
Bülbül güle hasret, gül de bülbüle
Ben de kuzulara hasretim hasret
Dertlerimi dökebilsem bir dile
Ben de kuzulara hasretim hasret.
Torunlardır benim can kuzularım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!