İnsanoğlu asla kendini başı boş sanmamalı, ilahi emirleri ilk önce kendinin ve ailesinin yaşam tarzına rehber etmelidir. Çünkü ancak bu sayede huzurlu ve medeni bir yaşam tarzı sürdürebilir.
Aslında bu inanan birisi için çok basit bir kuraldır. İnsanların mutlu ve bahtiyar olması, ilahi emirleri yerine getirmekle olur. Şöyle ki: Kainatta ki bütün olayların ilahi irade ile meydana geldiğini kavrayabilirsek acizliğimizi anlayarak fani ömrümüzün maneviyata muhtaçlığının farkına varırız.Yüce dinimiz saadet, huzur, hukuk ve ahlak nizamıdır. Gerçek medeniyet olgusu ancak bu şekilde ki yaşam tarzını hayatımıza yansıtma ile başlar. Böyle başlamayan medeniyetlere ya da topluma huzursuz toplum veya huzursuz medeniyet diyoruz.
Ahlaki kuralları geri plana iterek menfaat ve çıkar birlikteliklerinin hüküm sürdüğü dünyada emperyalist düzenin sinsi senaryolarını fark etme ve bozma zamanıdır. Ahlak yoksulu huzursuz medeniyetlerin bizlerin birlikteliğini artıran, manevi kıvamımızdan ve değerlerimizden koparmak istedikleri kesindir. O kutsal değerlerimiz ve kültürümüz yerine, toplumumuzla özdeşleşmeyen kendi uyduruk değerlerini, yaşam tarzlarını neslimize ve gençliğimize medeniyet diye empoze etmeye çalışıyorlar. Özenti içerisinde olan gençliğimiz huzursuz bir medeniyet komplosuyla karşı karşıya kalıyor.
Huzuru, saadeti, mutluluğu arayan neslimize sesleniyorum. Daha neyi bekliyorsun! Durduğunuz yerde rahmet yağmurları yağmaz. Zaman harekete geçme zamanı. Zaman beyinlere bilgiyi empoze etme zamanı. Zaman kendi benliğini, asaletini, dinini, aile efradını ilahi kuralları referans kabul ederek tatbik etme ve anlatma zamanı...
İddia ediyorum ki iman teknolojisi ile örtüşmeyen medeniyetler yok olmaya mahkumdur. Yeter ki biz ilahi kurallar çerçevesinden çıkmayalım. Yeter ki alnımıza seccademizin huzuru yansısın. Yeter ki din adına ideolojiye değilde Kur-an'a hizmet eden, yüksek gönüllü, ilim abidelerine kulak verilsin.
Haydi.. İman aşkıyla, vatan aşkıyla coşmaya var mısınız? Asıl meziyet cehalet ve gaflet uykusundan uyanıp, kıble eksenli bir yaşam tarzını benimsemektir. Dileğim odur ki, gönüllerimizde hüküm süren dünya meşakkatlerimiz Allah'a hakiki kul olmamıza mani olmasın. Sırat köprüsünden geçtiğimiz şu günlerde herkes 'Vatanıma hizmetin neresindeyim? ' sorusunu kendisine sorsun.
Salih KozanKayıt Tarihi : 30.3.2013 09:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tebriklerimle
Selam, sevgi ve saygıyla.
TÜM YORUMLAR (4)