Bir akşam vakti düştü yine şehre, Küf kokusu sardı ıssız sokakları. Buruşuk yaprakların altında Bastıkça yankılanan soluk ayak sesleri…
Güneş, kızıl bir iz bırakarak kaybolurken Çatlamış duvarlardan dökülüyordu zaman. Paslı demir kapılar inledi rüzgarla, Çürümüş ahşap merdivenler gibi, ömrümüz de eskiyor.
Karaköy’ün sararmış taşlarında, Adım adım iz bırakan geçmişin gölgesi. Paslanmış tabelaların altında Eski bir hikayeyi fısıldıyor sanki.
Bütün gözler kapanırken gecenin kollarında, Bir fener aydınlatıyor denizin siyah yüzünü. Dalgalar vurdukça kıyıya, Bin yıldır anlatılmayan sözler yırtılıyor.
Bir nisan akşamı,serin bir günün,
Şark'ın bu sevimli,güzel köyünün
Cenneti andıran bir akşamıydı.
Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,
Yüzünüz sararmış gibi göründü,
Devamını Oku
Şark'ın bu sevimli,güzel köyünün
Cenneti andıran bir akşamıydı.
Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,
Yüzünüz sararmış gibi göründü,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta