Ses verdim, sesimi duyan olamadı,
Gönlümün içinde neşem kalmadı,
Yaşadığım her şey sanki masaldı,
Beni benden aldı, çaldı seneler.
Gönül kapısını kimse çalmadı,
Gözlerin var gözlerimin içinde,
Yakıp da kavuran bir ateş gibi,
Acı verir her gün başka biçimde,
Gözlerin var gözlerimin içinde.
O gözler ki, benim içkim,şarabım,
Kollarıma alsam diyordum
Koklasam doya doya
Yavrum diyebilsem
Yavrucuğum diyebilsem
Öyle bir özlemdi ki bu
Şükür Allah'ıma...!
Yüzümde yılların yorgunluğu,
Saçlarıma düşen karlar
Adım adım ilerlerken meçhule
Ruhumu derin bir sızı kaplar.
Geride kalır tüm sevdiklerim
Düdüğünü öttürme
Üzme tatlı canımı
Anlamazsın,bilmezsin ki
Halimi!
Bir kara günde,
Bir kara tren
İçinde bilmek,öğrenmek şevki olsun,
Kuvvetli bir sel gibi.
Lâkin çıkmaz bir sokaktır,
Akıl yoluyla öğrendiğin her bilgi.
Herşeyi bilen kendini bilmeyen olma,
Şu virane
Kalbimde,
Dünyadan geniş
Şu göçebe
Gönlümde,
Şu cılız aciz
Ahşap kaldırımlarda
Yürürken ahmak akıl,
Gökyüzündeki yıldızlara
Bir takıl.
Denizde kabarırken
Kır çiçeğim,kar çiçeğim
Mis kokulu gül çiçeğim
Dört mevsimde açmasan da
Seni ben hep seveceğim.
Nasıl sevdim böyle ben,
Keşke sevmez olaydım.
Bir bahar akşamında
Şöyle yalnız kalaydım
Yığın yığın dertlerim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!