yaşadın mı hiç yeşillikler içinde börtü böcekle özgürce
ağaç ve doğa sevgisi bilir misin
organik kahvaltı ister misin
ben üzülürken kesilen her ağaca
sevdiğin sadece yeşillik dolar mıdır senin
düşen her ağacın çığlığını duyarken
Cebimde yokluğunu arıyorum sevgilerin
Bozuk para cebinde buluyorum suçlarımı
Ağaçların yapraklarından sesleniyorum
Bir kuş fısıldarken buluta bakıyorsun
Rüzgar esmiyor gülüşlerinde artık
Konuşmuyorsun gecelere sarılıyorsun
Çılgın geçen günlerin birinde görmüştüm
Günlerde bir gündü işte gençtim 30 yıl önceydi
Saçların kömür karasıydı
Gözlerin kahverengiydi 20 yaşındaydın
Öğlenden sonraydı çarşambaydı
Nasıl bir bakıştı o içimi delmiştin
Bin dedi
O biniş ki gecenin içinden geçerek
Kadınlar çocuklar arasından fırlayarak
Hemen dört takla atarak hörgücünü tutarak
Yerleşiverdim havutuna
Önümüzde Spartaküs
İlerliyor gece
Öksürüklü bir tren gibi
Şehrin soluk ışıkları titriyor
Soluk soluğa
Kulakları yakıyor ayaz
Ucuz ekmek kuyrukları
Sonra
Birden hüzünlü kahve gözlerinle
Karşıma çıkıyorsun
Gelenek ve göreneklere boyun eğip
Acılarını umutlarını gömerken kalbine
Kendinize güvenmeyip
Yozlaşmış bir şarkı çalar
Arsız ekranda
Atom bombası patlar
Günün orta yerinde
Gurur sanır sunar
Bir varmış bir yokmuş
Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Deve tellal pire berber iken
Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken
UYKUDAN ÖNCE BİNBİR GECE MASALLARI
*1
Dedem Korkut derki
Soy soyladı
Boy boyladı
Bakıyorum gözlerinden hüzün trenleri geçiyor
Bak üzüntüden saçlarına karlar düşüyor
Bırak artık dertlerini, gönder gitsin arkadaş
Renkler ve sesler yitiyor, günler bitiyor güz geçiyor
Kış geliyor artık neşelen biraz arkadaş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!