Sizler güneş ile soluk alırken,
Ben gecemin siyahını dayamışım şakağıma,
Ay gülümserken yıldızların ensesinde
Ben bulutlarda, yağmur ormanlarında
Sizler türkülerle raks ederken,
Gecenin orta yerine bıçak atıyorum şimdi;
Şiirlerimin arasına sıkışmış her harf
Kalemin namlusunda bir mermi
Bir bir vuruyor
Şakağından;
Bu gece sallandı dünya
Yüreğimin kör karanlık kuytularında
Öldürdüm tüm nefes alışverişlerimi
Bir, bir idam sehpasına çıkarttım
Bedenime, ruhuma karışanları
Ben en çok can olan bakışları özledim.
Çıkarsızca çocuk saflığındaki bakışları,
İçimi sarsın istedim hep baharlarının güneş,
Eylül tadında misk-i amberi ile,
Haziran gülüşü sıcacıklığa dokunmak istedim
Bir ben baktım bendeki halime,
Bir aynadaki sen baktın gözlerin dem haline,
Aynalara küstüm kendimi göremiyorum,
Beni geri ver ey sen halim....
Göremiyorum,gözüm olurmusun
Efsunlu bir gece idi,
Vurmuştu ay ışığı,
Kerbela yürek, çöllerde
Hüseyin-i yangın;
Yusuf misali
Züleyha kokusuna;
Çok Şey mi İstiyorum...
Geceler bana ben hecelere tutsak,
Gönül mabedim kurudu acep nerden bulsam,
Yorgun bir savaşcı gibi elemi neresinden vursak,
Sonsuzluğu sessizliği,sensizliği vuslata atsam,
Ne masallara konu oldu koca İstanbul,
Heybeti hep ürküttü karanlığı hep meçhul,
Geçmişiydi referansı, geleceğinde özlemler yoksul,
Koca bir çınardı, güzelliğinde asil,
Tıpkı İstanbul gibi bir peri,
DÜŞÜNÜLMÜYOR SENSİZ
Savrulmuş bir sonbahar yaprağı gibiydin
İçimde tarifsiz kıpırdaşan duygu mabedindeydin
Ürpermiş ceylan yavrusu gibi tedirgindin
Masum tertemiz hayatın yamaçlarındaydın
Mavice büyütürken çocuksu düşlerimi
Notası çizilmemiş türkülerin,
Nakaratı yaptım seni
Ve kördüğümlerimi;
Sihirli kalemime sürdüm hep,
Görmediğim endamını;
hüseyin abi seni iyiki tanımışım senin kardeşin oldugum için çok mutluyum inan şiirlerin kadar senin yüreginde güzelll hepsi harika şiirler