Seni çok seviyorum, dedeciğim.
Mutlu olman için hep dua edeceğim.
Şefkatin öyle sıcak ki, ısıttı kalbimi.
Senin sayende tanıdım tüm güzellikleri.
Dürüstlüğün kitabını sen yazdın.
Bir şiir di yaşamak…
Ama ben hiç şiir yazmamıştım,
Okumaktan öte.
Resim yapmak, şarkı söylemek, dans etmek…
Hayat ne zor şey, değil mi?
Bir şeyler yapmak,
Bir sevda türküsü çalar yüreğimde,
Sazı sen, tezenesi ben, sözleridir aşkımız...
Dillerden dillere söylene gelir,
Bestesi sen, güftesi ben, müziğidir aşkımız...
Yanardağlar gibi kaynar, içi-içine sığmayan kalbim,
Çatışmalarla dolu aşk savaşlarında
Gazi olan kalbimin,
Onur madalyasıdır,
Senin sevgin…
Merhem 'dir, kalp yaralarıma,
Mutluluğun resmini ben seninle çizdim.
Ümitlerimi fırça yaptım, hasretlerimi tuval,
Zihnimdeki tüm renkleri de sen…
Ellerinde hayatı çizdim, hayatın başlangıcıdır onlar.
Hiçbir renkle anlatamadım! Işık saçan gözlerini.
Her rengi çaresiz bırakıp, olağanüstü parıltısıyla içimi yakar.
Ah! Zaman,
Ya geçmek bilmezsin,
Çatlatırsın sabır taşını
Ya akarsın su gibi,
Ağartırsın saçları
Sana yetişmek imkansız
İster bir yaşında ol,
İstersen yüz…
Ölüm kapıyı çalınca;
Sorunlar çözüm olur, engeller düz…
Ne getirdin ki,
Mavi kutuların içinde saklıdır, pembe hayaller.
Kişilerin kaderini belirler, mühürleri söken eller.
Birkaç kutu sonra çalan telefonla Hamdi Ağadan teklif gelir.
Var mısın? Yok musun? Karar ver, Acun bey’in sorusuna cevap ver.
Kura çekilirken edilen dualar kırmızıdır,
Hayalin düştüğü zaman gözlerime,
İçimde bir şehir uyanıyor, sessizce.
Soğuk gecenin koynunda, üşüyorken sokaklar,
Uykusundan uyanmıştı yalnızlığım, kan ter içinde.
Bedenim kocaman bir hapishane, tek mahkûm ise, sen.
Bir mahkûma kaptırmışım, tüm özgürlüğümü, ben.
Çözümsüz bir sorudur, Sensizlik...
Kahretsin! Çözüm olmuyor, sessizlik…
Beynimin her hücresinde izlerin var.
Sildikçe sanki daha da çoğalıyorlar…
elinize, yüreğinize sağlık...
elinize, yüreğinize sağlık...
elinize, yüreğinize sağlık...