Bir bakışına ne ömürler harcanır,
Seni görmeyen gözler güzel gördüğünü sanır
Aşk mecnun olmuş düşmüş yollara
Bilmezki garip, bütün yollar senin kalbine uzanır.
Sevgin düştüğü yerde kor, sıcaklığına dayanmaz kalpler
Tüm insanlar kardeş olurdu
Dinler, diller, ırkler, mezhepler olmazdı
Olmasaydı, ben.
Tek din, tek kitap, tek peygamber.
Cami, cem evi, kilise, hepsi aynı olurdu
Haykırsam duyar mısın? Sesimi
Üşüyen ellerime uzatır mısın? Sımsıcak ellerini
Hoş bir ışıktır aşkın, karanlık hücresine mahkûm kalbime
Yakamozlar gibi bir varsın bir yoksun, bu büyük sevgime
Coşkun nehirler gibiyim, taşar ruhum sığmaz bedenime
Bir yalnızlık şarkısıdır hayat,
Son nakaratı kalır kulaklarda.
Yalnızlığına mahkûmdur insan,
Yaşasa da kalabalıklarda...
Önce kendine yetmelisin,
Seni seçtim, yalnızca seni, mutluluk denilen oyunda.
Ellerin sıcaklığı ellerimde kalsın, Gözlerinin rengi gözlerimde.
Rüyalarımda bile sen varsın, aşkınla uyanmak isterim.
En güzel duyguları seninle yaşadı,bu yorgun kalbim.
Ne zaman biterse ömrüm, seni işte o zaman terk ederim.
Unutma Dostum (Akrostiş Şiir)
Şakaklarımda artarken her gün, beyaz saçların sayısı,
Anladım ki zaman’mış, bu vefasız âlemin kabadayısı.
Filozof oldum çözmeye çalışırken hayatın rengini,
Ey! zavallı karınca yemi.
Ne zannedersin sen kendini
Bilmez misin? Bir nefestir ayakta tutan seni.
O da tükenince göreceğim ben seni.
Ey solucanların soğuk yiyeceği
Bir çağ bitti, yeni bir çağ seninle başladı
10 kasım da batan güneşe, tüm dünya ağladı.
Bedenin faniydi, zamana yenik düştü.
elinize, yüreğinize sağlık...
elinize, yüreğinize sağlık...
elinize, yüreğinize sağlık...