Sana pembeyle başlayan bir cümleyle seslenmek için yordum kendimi koç zamandır. Kaç zamandır,
yıkanmış yağmurlara vurdum adını yalan kahkahalarına küstü yüreğim Yakalanmış kuşların duygularıydı ellerin ellerimde bıçaklanmış kumruların sancısı anlarsın diye korktu yüreğim sonra anlarsın ve yanarsın diye... oysa acımasız alevlerin etrafında masum bir ateşböceği öyküsüydün
Bu kahpe şehir, bu sürgün şehir kırıyordu ellerini kendini arıyordun ve gülüyordun kan doluyordu gözlerin, öyle ulu sevdalarda anılmıştı ki adın Tanrı katında korktum...
Yağmurları da
alıp içine koydun, sonra taştın
aynalara koştun sonra korktun
oyuncağını kırdılar kaç kez
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta